Önce,
Kat-i bir ferman düştü yazgımıza.
Vuslata dair,
Bir destan yazıldı sonra.
Zevk-i safanın
Acizliğinde vuruldu prangalar.
Hakikat deryasında
Arlanıp sustu diller.
An ki;
Silinmiştir aynalardan
Afaki bakışlar.
Adın,inci tanesidir şimdi
Uhrevi dudaklarda.
Hangi mabedin mihrabındasın,
Ey sevda?
Hangi nakkaşenin ellerinde
En nadidesin?
Güzide bir neslin süruruna,
Yalnız sen mihenksin.
Hoyrat avuçlarda yitirdiğimiz,
Sen misin?
Her feryatta bin pişmanlık,
Geçmişten kalan.
Her solukta çekilen ah,
Geleceğe uzanan.
Azrail ise;
Hicran kapısında son beklenen.
Hayıflanılan mevcud günah ile
Dirilmez mi her beden?
Vah ki;
Eskimeyen seccadenin mateminde
Kırılmıştır kalem.
Nice sahralardan geçmişti bu sevda.
Nice ceylanlar vurulmuştu uğrunda.
Kuyularda zulüm,
Zindanlarda hüzün,
Kahır yüklü kervanlarda,
Ağlayan yüzün...
Fütursuzca bozguna uğrattığımız,
Sen misin?
Tebessümüne,
Teninin kokusuna
Kurban olduğum...
En müberra mucize için
Bi-çare avunduğum...
Gül yürüyüşünle gel...
Usulca geç,
Münzevi kalbimden.
Bir nefeslik misk ile
İnceden inceye vur,canevimden.
Ey sadık yeminlerin velisi sevda,
Her gece düşümde gördüğüm,
Sen misin?
Kayıt Tarihi : 3.12.2008 00:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Muhteşem yorumu ile bu şiire değer katan Sn. Yaşar TOMSUK Bey'e En içten dileklerle teşekkürlerimi sunarım.
begeniyle okudum
Konusu içeriği, ahengi vede uslubu bakımından
mükemmel ve anlamlı bir şiir zuhur etmiş usta
kaleminizden..
Sizi vede bu eşsiz eserinizi kutlarım TEBRİKLER..
Selam ve muhabbetlerimle birlikte tam puanımıda
bırakıyorum sayfanıza..Allaha emanet olun..yunus karaçöp
TÜM YORUMLAR (68)