Karanlığımın bağrında, saçlarından çarmıha gerildiğin, miladından da eski mağaralarımda aradım siluletini,
oysa siluletin;
çoktan kaptırmıştı atomunu, savaşarak yokluğun ihtişamına..
Yüzlerce yıllık arayışımda, körfezlerden, sırtımda oyuklarına taşıdığım suları içtim, iliğin burnumdan geldi, yaşanmamışların namına.
Paratonerlerle seviştim. Paratonerleştim, elimdeki akımını yitirmiş saç tellerinin kalp atışları adına.
Oysa gökden elektrik yağsa da; yokluğun, gerçekliğime kasıttır ve yangındır elektriğini yitirmiş saçlarının çırasına..
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta