Aczini, fakrını, bilseydin derin,
Rabbini bilene kul denir evlât.
Sayısız olsa da yönü beşerin,
Semaya bakarak, bul denir evlât.
Aşk için çağlayan, gönüller vardır,
Kalpleri dağlayan, bülbüller vardır,
Burcu burcu kokan ne güller vardır,
Bahçenin süsüne, gül denir evlât.
Şeytan hazır olur, nefrette, kinde,
Kibir, gurur vardır, şöhrette, şanda,
Gülen her bir yüze, kanma; bu günde,
Terkedip gidene, el denir evlât.
İblisin sanatı, hep tuzak kurmak,
Mü’minin görevi hakkı haykırmak,
İnsana yakışmaz bir gönlü kırmak,
Adamın hasına, bal denir evlât.
Madem ki, gönüldür en güzel mekân
Sevgi ol, kalplere ruhlara akan,
Aşkın ateşiyle yürekler yakan,
Ardından gidene, yol denir evlât.
Yollar düz olurdu, ömrün önünde,
Hüzün, hicran dolar, sesin tonunda,
Eller titremeye, başlar sonunda,
Bükülen bellerle, gel denir evlât.
Her gelen dünyadan, mutlaka göçer,
Ruh, birgün kafesten, ansızın uçar,
Hesap günü birden, kalınca naçar,
Vermeden alana, zul denir evlât.
...andelib...
Andelip AndelipKayıt Tarihi : 16.12.2025 21:24:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Andeliplehece.blogspot.com




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!