Güldür o,
Sert tutarsın bazen,
Kanarsın.
Bakarsın...
Kıyıp atamazsın.
Sonra, çekersin kokusunu içine sızıyla,
Ve bilirsin hiç çekmeyecek o
Senin kokunu, senin gibi içine.
Bakarsın...
Kıyıp atamazsın.
Yağmurdur o bazen,
Öyle ıslatır ki,
Keyif alırsın bazen,
Öyle yağar ki kaçamazsın belki de kaçmazsın,
Gürler bazen ansızın, korkarsın,
Kırılırsın sonra,
Kırarsın ama...
Kıyıp atamazsın.
Topraktır o, emek verip işlersin,
Yorulursun, terlersin ama vazgeçmezsin.
Taşı olur, ağır gelir,
O taşı, attığın olur atamadığın.
Otu olur her dönem,
Sabırla ayıtlarsın,
Kanar ellerin ve yüreğin.
Bunları yaparken bakarsın,
Sonra vazgeçeyim dersin ama kıyıp atamazsın.
Ateştir o,
Yakar kimi zaman düşünmeden,
Bilmeden belki...
Ve yanarsın sen bilmem kaç defa.
Dökersin kendi suyunu, kor yüreğine.
O zaman duyulur sesi,
Su olup akar sonra içindeki çağlayana,
Ve akıtırsın ateşini damla damla.
Bakarsın sonra ama
Kıyıp ta atamazsın bir kenara...
Nefestir o,
Nefessiz kaldığın zamanlarda.
Koklarsın güveni, huzuru ona sarılınca.
Unutursun görünce dünya namına ne gam, keder varsa.
Ve yayılır etrafa bir tebessüm,
En güzel kokusuyla.
Evlattır o,
Ne varsa vardır yüreğinde tarifi belki de...
Bakarsın ona sadece,
Öylece...
Ve doldurup en güzel dualarla kalbini,
Susup,
Bakarsın ona sadece...
Kayıt Tarihi : 13.11.2025 16:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!