Ne diye gerekli bir sebebe bağlayalım, açıkla:
Özellikle, zamanı doldurmak uğruna, hızlandırmak akışını.
Zira kaygı, geceleri dingin kalmak için, devredilecek bir tedbir payı değildir kimseye.
O sakladığın kısım; unutma, zehir olur sonra sana.
Yavruyu kollamak veya dişi güdüsüne ait olmayan, bir nevi materyalist bilmece, boşa tüketme anın değerini, kendi yapında.
Bu bir tepkime midir?
Aldığın intikam mı?
Huzurlu musun şimdi...
Değilsin, çünkü ayrışan moleküllerde, mevcut olan çıyanın yırtıcı uzuvları,
Tekrar dönüp bütünleşiyor, gaz kütlesi ve sen, göksel işaretini araştırmazsan ve sorulduğunda önemsemediğini belirtirsen katiyen; yine, görmezden gelmiyor musun...
Öyleyse, aldırmamazlık denilen; uydurma büyüdür yalanın temelde,
Her zamanki, asla itiraf etmeyişlerin.
Hatta, doğum takvimi diye de, bir olgu var mıdır.
İnanmam böyle hayallere.
İnanırım kendiliğinden büyüyen, somut karşılıklara.
Elle tutulur, yahut değil.
Ve dahası, görünmez olanlar, daha gerçektir, ancak deneysel bulgular insanlık için, bir ölçüde.
Bilinçaltımızla yoğurduğumuz duygulanımlarımız, kıymetli varlıklarımızdır.
Der misin bana, kaç bireyin ilk sözüdür, asla pişman olmayacağı!
Birleşeceksen yasal bağ için birleşme, düşünmemek için sallanmak olmaz; beni bırak istiyorsan, ayrı bir hataya sakın düşme bir kez daha.
Dile getirdiğim için bunu da, bana kırılma.
Ben, senin geleceğini düşünüyorum.
*
Kozmik aradaki taneciklerin dahi, çekim gücü varken üzerimizde, öngörüde öğüt sakın verme bana.
Fark edememek adına, haddinden fazla seni gördüm ve hatta, tecrübe ettim.
Algısızlık bir enerji çeşidi ve maddeler sürekli raks ediyor,
Biz ise, bu olayın manasını yükleyen şahıslarız; şeklini veren ona.
Kaç kişi kavrar, insanlığının yüce kazanımını ve buna göre eylemde bulunur.
Yine deniz canlısı ol sen takma, ama körlüğüyle başkasının sırtından geçinen bir deniz canlısı değilsin,
Avının üzerine, beslenme arzusuyla atlayan.
Küçük geyik, katiyen...
Sen çılgına aldırış etme, ilerleyensin tüm ihtişamınla.
Ağını kurar da kurarsın, fakat sonra ne yaptım ben dizelerin zihninde, çekilir kenara artık sessizliği dinlersin.
Ah be canım, kim kederlenmez bu duruma, kalbi olan her ölümlü...
*
Yani kaç kere daha, kendinle yüzleşeceksin, söyle bana;
Bu yaşamda, sadece bir doğal denge içinde kalmaktır gaye.
Zorba iktidarlar, toplumsal baskı, yokluk, biyolojik miras; hepsi seni oraya iten.
Kader, bilimsel kesinlik kanunlarından, farklı bir şey değil ki esasen.
Bu kaçınılmaz döngüde, bir mana aramak, boş bir uğraştır.
Öyle bir ortamda büyürsen, başka türlü nasıl davranabilirsin?
Ne bekliyorsun ki?
Halis bir iyilik mi?
Doğaüstü bir müdahale mi?
Hayır, yalnızca et ve kemik, içgüdü ve çevre.
Kayıt Tarihi : 7.10.2025 11:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!