hayalin kol geziyor
puslu… karanlık… sessiz…
lal dilli…
buğulu gözlü
pencere camlarına yansımış buğusu
rüzgar sesi yankılanıyor…
sokaklarda
hayalin bir fraksiyonun mensubu
en gelişmiş silahlarla başkaldırı içinde
kalbimin bazı bölgeleri işgal edilmiş
bazıları savaş halinde
bazılarında darbeler yapılmakta
kaos yaratıyorsun
kendi çıkarına göre …
başına buyruk
zerre umut bırakmadan
ağır bir sükut-i hayal
bahtsızım ,sahipsizim
günahlarım sebilcesine…
kontrol edilmesi zor öfkelere duçarım
adım adım şiddet dalgası her yerde
eşkıya hayalin kol geziyor içimde
hırsına yenik düşmüş
yakıp yıkıyor
sabaha dek süren
bir sürgün uykusuzluk ki
umulmaz anılara dokunuyor
çalıyor hüzzam şarkılar
bir can sıkkınlığı havada
bir o kadarı da bende
seni yazıyorum
gitmeleri, acıları, düşleri
kaç ihaneti
kaç kez…
bir sigara daha yakıyorum
içime çekiyorum dumanını
bana çektirdiğinden daha fazlasını
şimdi
bütün kapılarının tutulma zamanıdır yüreğimin
beynim kurtarılmış bölge
giriş çıkışı yasaklanmış
artık hiç yararı olmaz ki düşündüklerimin …
namlunun içinde son mermi,
bir ileri bir geri
vuruyorsun gece vaktini
bulutsuz gökyüzünün,
sol göğsünden vurulmuş güvercini gibi
o en ağaçsız ve susuz coğrafyanın ortasında
bir köy evinde
memlekete ve sana geldiğim gibiyim
şimdi
geçen kış arkamdan fırlattığın
ve benim de havada yakaladığım kartopuyu
hatırlar mısın
o gün nasıl da kar yağıyordu
ben tam kapıdan içeri giriyordum
sana bakarak.
onu arkama saklamıştım.
ama o küçücük bir kartopuydu.
oysa giderek büyüyordu
çığ gibi.
sarılıyorduk
sonra biz
birbirimizin gözlerine bakıyorduk
yüzümüzde masum bir gülümseme
bu gün hava ne kadar da günlük-güneşlik
ve sen ne kadar güzelsin
demiştim...
*redfer
Kayıt Tarihi : 22.4.2018 12:36:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!