Eski fotoğraf Şiiri - Fırat Yetiş

Fırat Yetiş
72

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Eski fotoğraf

Kalbinde yırtılmış mektupla duran
yağmurun bile ıslatmadığı halde
kendi gölgesinde anbean ufalan
çakıl taşı kimsesizliği yaşıyorum
gözlerimin altında ömür yorgunluğu
ki dumanı çıkmayan ateş nasılda küle döndürür geceyi
kendi eşiğimin içinde yanıyorum
küf kokan kelimelere de yaslanacak gücüm kalmadı
her şeye ilaç dedikleri zaman
anladım ki sadece acının şeklini değiştiriyor
çünkü ayrılık mevsim değil
bitmeyen iklim benim içimde

Kapılar açık
Ellerim boş
Yüreğim diken
camın buğusunda silinmeyen adın
unutulmuş hüzünlü nokta misali
bitmiş cümlenin sonunda bekliyorum hiç kıpırdamadan
Oysa insan sevince şiir
ayrılınca boş bir sayfa oluyor sadece

“ uzun kalmaya yeminli olanlar değil miydi, bizden koşarak en çabuk gidenler “

Adını tam olarak diyemiyorum içimden
kalbime saplanıyorsun harf harf
Ve hangi harfi okusam
Seni kaybettiğim güne dönüyor zaman

Ne söz
Ne veda
Ne bir el sallama
Nede ayak boşluğuna düşen hüzünlü bakış
Beni en sessiz yerimden kırdı ayrılık
Ne kayıp
Ne eksiklik
Nede keskin yokluk
hissettirdiğin ağırlık
hiç mi hiç hafiflemiyor bende

“ Sevgili sana öğretmediler mi?
seven kalpten değil,
gözden kaybolur “

Günler geçti
aylar sustu
Yüzler silindi
Yaşadığımı, ilk dokunduğun yerden ürpererek anlıyorum
Ağır
Kıpırtısız
Nefessiz
göğsümün rahlesinde asılı duruyorsun
eski bir fotoğraf misali
Seni gördüğüm ilk günkü gibi
hâlâ masum hâlâ sıcacık

Fırat Yetiş
Kayıt Tarihi : 1.6.2025 13:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!