Kendi uzaklarıma kaçtım
uzaklara…
en uzak, senin olduğun yermiş
en uzağım, uzaklarıma…
Ayaklarını uzatmışsın, elinde çay bardağın, kültablasında sigara, televizyonda eski bir filmi izliyorsun. Her şey kendi rutininde ilerlerken bir sahne gelir ekrana, ilişkilerini ve aşkı sorgulayan, ayrı yollara vurmaya hazırlanan kahramanların diyalogu, sızar ruhunun derinliklerine. Unuttuğun, unutmaya çalıştığın eski bir yaranın durmadan kanadığını fark edersin. Kanayan o yara uzaklarındır senin.
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı: