çocuksundur
sokaklarda oynarsın
en çok da ebecilik oynarken düşersin
yara bere içinde gidersin eve
annen öper, geçer
iyileşir yaraların
bebekler ağlıyor göçük altında
bulut yasta, güneş yasta, ay yasta
insanlığı katlediyor ırkçılık
beyin hasta, yürek hasta, gen hasta
ehli salakları almış yanına
senin gerçek dostun sensin
iyi günde kötü günde
o hep seninledir
sevdalansan
ateşlere düşsen
o da seninle yanar
gitti eyvah gitti gençliğim gitti
şu ömrüm beyhude geldi de geçti
gönül bacasından duman tütüyor
her gelen bir ateş yaktı da gitti
umut bağlayıp da güvendiklerim
gülsüz bağda bülbül ötmez
dertsiz aşık tele vurmaz
gönül sever acı çeker
aşık bundan hoşnut olur
yâr karşıdan görünende
gözlerin gözlerim gibi yaşlı
bakışların bakışlarım gibi hüzünlü
hallerin hallerim gibi dalgın
kalbin kalbim gibi yangın
ikimiz de birbirimiz gibiyiz
öyle bir gurur içindeyiz ki
“mekanın dünya” dedi melekler
nedenini sordum
seni sebep gösterdiler
doğdum
günah üstüne günah işledim
öldüğümde amel defterime baktı melekler
söylemde ateş
meydanda kül
yumruğu zulasında paslı davacı
ses veriyor meydanlar
yer demir gök bakır
zulada kramp/manevra
"sana taş atana sen ekmek at"
nasihatıyla büyüdük
taş attık
ekmek atarlar umuduyla
bilemedik
ekmeğe can ödetildiğini
bir erkek
kafasında bin sorun
kira, elektrik, su, gaz,
yakacak, mutfak, çocukların okulu
ödenekler alev şeridi
düşüncesi duman duman




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!