çocuksundur
sokaklarda oynarsın
en çok da ebecilik oynarken düşersin
yara bere içinde gidersin eve
annen öper, geçer
iyileşir yaraların
bebekler ağlıyor göçük altında
bulut yasta, güneş yasta, ay yasta
insanlığı katlediyor ırkçılık
beyin hasta, yürek hasta, gen hasta
ehli salakları almış yanına
senin gerçek dostun sensin
iyi günde kötü günde
o hep seninledir
sevdalansan
ateşlere düşsen
o da seninle yanar
gitti eyvah gitti gençliğim gitti
şu ömrüm beyhude geldi de geçti
gönül bacasından duman tütüyor
her gelen bir ateş yaktı da gitti
umut bağlayıp da güvendiklerim
karanlığı soluyan fare bozması
çatal dilli sürüngen
kıçı ağulu mahlukat
desem sana
tefe koyarlar beni
hakaret ettim diye hayvana
her gece karabasanlar kuşatıyor uykularımı
çığlıklarımın ağzını kapatıyor yokluğun
bam teli korkular döküyorlar içime
gözlerimi oyuyorlar
ay tutumu gölgelerde
vefasızlığımın oyuğundan atıyorlar beni
devlet kapısına düşmeye gör
hangi daireye
hangi kuruma gitsen
kafalar tekdüze
karpuz misali kesmece
adama küllüğü anlatıyorum
doğaya özgü çekirdekti varoluş
hücresinde toprağın
köke yürüyen suyun müjdesiydi
kalıplara dökülüş
ve anarşist meleklerin işgüzarlığında
kana rengini verdi ateş
sana göre sen en büyük yazarsın
bana göre külahıma yazarsın
ben de bu kafa, bu düşünce varken
hırsından delirir yine yazarsın
yazar vardır düşünür yazar
gülsüz bağda bülbül ötmez
dertsiz aşık tele vurmaz
gönül sever acı çeker
aşık bundan hoşnut olur
yâr karşıdan görünende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!