O kömür renkli göz bebeklerinde,
Sanki kor hâlinde ateşler vardı.
Bir kıvılcım düştü gönül bahçeme,
Alev alev aşkın yangını sardı.
Bilmezdim aşk nedir, sevda denen ne...
Gönlüne dolmasın, elemle hüzün,
Kâlbimin yegâne sahibi sensin.
Ağarsa saçların, solsa da yüzün
Benim için ayrı güzelliktesin.
Kavuşmak imkânı olmasa bile
Benim gibi senin de aşk kapını çalınca,
Ateş düşer gönlüne, yangınlarda yanarsın.
Esen sevda rüzgârı aklın baştan alınca,
Dünyanın en güzeli sevdiğin yâr sanarsın.
Benim gönlüm engin derya
Zaman gelir dalgalanır.
Çarpar yalçın sevdalara
Kavuşamaz duygulanır.
Sevgilere kucak açar
Benim için şimdi sen
Artık bana el oldun.
Mazinin bir yerinden
Serap gibi kayboldun.
Gelsen bile arama
Bakışların ok gibi saplanırlar kalbime,
Divaneye döndürdün, âşık ettin kendine.
Kaptırmışım kendimi gözlerinin rengine,
Divaneye döndürdün, âşık ettin kendine.
Özenip de yaratmış yaratan Tanrı seni,
Sen yoksun yanımda, artık yalnızım
Sensiz hayat bana değil ki lâzım
Seni çok özledim, dön vefasızım
Beni yaşatan şey, varlığın vardı…
Kavuşmak bir hayal, sen bir serapsın,
Beni yordun be hayat,
Omuzlarımda yükün,
Her gün ağlamaktayım,
Gülebilmem ne mümkün…
Mazi oldu o günler
Ben senin hasretine dayanamam gidersen;
Ne olursun gitme, kal, hayat seninle güzel.
İste kulun olurum, eğer bunu dilersen;
El âleme güldürüp, deme benim için el.
Hiç kimseyi koyamam, gönlümdeki yerine;
Ben seninle mutluyum, âşk’ı sende tattım ben
Sakın gitme yanımdan dayanamam bir tanem
Bu karanlık dünyama Güneş gibi sen doğdun,
Seninle her yer Cennet, yokluğunsa Cehennem.
Kurduğumuz dünyada bir ömür yaşayalım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!