Puslu ve sisli bir seher vaktiydi…
Henüz, köyün horozları bile ötmemişti…
Bütün bir gece…
Başını ellerinin arasına alarak…
………….Düşünüp durmuştu
Beyni çare ve çözüm bulamamış…
Sorular karşısında cevaplar yetersiz kalmıştı…
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
TÜRKİYE GERÇEKLERİ NE YAZIK Kİ...ÇOK GÜZEL BİR ŞEKİLDE SUNMUŞSUNUZ TEBRİKLER...VELİ SAVAŞ
Üzülerek okudum,bizim yörede de erkek evlat uğruna çok canlar yanmıştır.
Kutluyorum ve biraz uzun olacak ama bu konuda yazdığım bir yazıyı sayfanıza hediye ediyorum.
Saygılarla
Adaklı
. Güneşli bir mart sabahı.Odama dolmuş pırıl,pırıl bir aydınlık. Güneş’ Kalk Pınar uyuma artık’ diyor sanki.
Bu gün cumartesiydi. Biraz tembellik edeyim dedim.Güneşin olduğu yerde yatmam ne mümkün. Çarşı,pazar dolaşmak geldi içimden.Ani bir kararla alelacele attım kendimi sokağa.Caddeler kalabalık,güzel havanın etkisi olsa gerek,çoluk çocuk düşmüşler yollara.Neyse ki ayakta değildim otobüste.İki durak sonra(Orası hastane durağıdır) yaşlıca bir hanım, kolunda serum bağlı küçük bir kızı kucağına almış,yanında üç tane de genç kız var yirmili yaşlarda,bir de bey.
O da yaşlıca. Hep birlikte sevgi çemberi oluşturmuşlar minik kıza.
Çocuk belli ki torunu hanımın, hastaneden çıkmışlar yer vereyim onlara.
Merak ettim nedir diye, dayanamadım sordum, genç kızlardan büyük olanına bakarak,
— Geçmiş olsun hayırdır neyi var kızınızın?
Kız şaşkın, kız mahcup, gözleri yerde cevapladı beni.
-O benim erkek kardeşimdir. Ağır grip geçirdi yeni çıktık hastaneden.
Aaaa bu sefer şaşırma sırası bende. Hanıma döndüm birden, hanım yaşlı hanım çileli, yüz hatlarına yansımış çektikleri. Yanında kocası. Adam kavruk, adam üstü başı dökük, adam kocamış, adam yılgın.
Bu sefer hanıma sordum.
—Allah bağışlasın, geçmiş olsun. Saçları uzun diye kız sandım yavruyu.
Kadın mahcup bir bakışla cevapladı sorumu.
—Altı bacının üstüne doğdu anam, ondandır üstüne titrediğimiz. Adaklıdır saçları yedi sene kesilmeyecek.
Vay bacım vay! Ah kadınım ah! Ne hale gelmişsin ERKEK evlat uğruna?
-Çarşıda inecekler. Balıklıya kadar durmazzz.
Şoförün sesiyle kendime geldim. Koşarcasına atladım otobüsten.
Ah Kadınım! Ah Çilelim! Dert çekenim!
Ne çarşı kaldı aklımda, ne gezme.
Gökyüzüne baktım birden Güneş çoktaan bulutların arasına saklanmıştı.
P.A 15.3.2008
Anlamlı,eğitici ve anlatımı mükemmel bir serbest.KEYİF ALDIM OKUMAKTAN,YÜREĞİNİZE SAĞLIK EFENDİM.TAM PUAN VE SAYGILAR SUNUYORUM..................Halil Şakir Taşçıoğlu
'erkek evlat sancısı' müthiş bir tanım ....
Erkek bakışlı olmaya zorlanan toplumun , sanki gözü gibi koruduğu, korkuluklarını dört yana diktiği cehalet tarlasının ürünü bu şiir ....
Yüreğinize sağlık ...Güzel anlatımınız ile şiir , şiir olmuş acı ve tarifsiz hikayesi ile birlikte ...
Kutluyorum sayın şair ...
Ya işte böyle malesef. Çok hüzünlü ve gerçek.Bu cehalet neler bitirdi bitiriyor. Güzel bir anlatım.Tebriklerimle Abdülkadir Kalay
Ne canlara maloldu,ne ocaklar söndürdü bu cehalet.Duyarlı yüreğiniz dert görmesin...Sevgiler.Mükemmel bir anlatım...Tam puan....
duyarlı bir konu ve etkileyici bir hikayelendirme...
saygılarımla kutluyorum...
Valla ne deyim!!!
Ölen canlara mı üzüleyim, öldüren beyinlere mı kızayım?
Bu cehalet kafalar bitmedikce, temizlenmedikce daha çok HATÇA'lar aynı sonu yaşar.
Bir de Allah inancıyla yaşayan kesim bunlar. Ha erkek ha kız çocuğu. her ikiside Allah vergisi değil mi? İnsanlar arasında bu Allah vergisi; kendi yasa, töre, adetlerince farklı farklı kabuller görmekte...
Bu güze kompozisyon için kutlarım Nesrin hanım.
Saygılar / İsmail Doğan
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta