Dağların yamacına saklanan kurşun bakışlı güzel
Devrim niteliğindeki gözlerinle bak
Gözü kara bir cellat gibi geçir boynuma elerini
Ben düşünce özgürlüğü elinden alınmış bir siyasi mahkum gibi
Gizlice düşünürken seni
Düşün(ün) ce tut ellerimi
Sen sevmesen ne olur
Ben seni seviyorum ya
Hayalde düşte
Gerçekte yalanda
Baktığım her yerde seni görüyorum ya
Dönüşüyor ya evren sana
Bir cellâdın önünde diz çökersin gözlerin bağlanmadan.
Hissedersin ölümün soğuk kokusunu, ta ciğerlerinde.
Bir nefes çekersin çığlık çığlığa gelen rüzgardan.
Dinlersin Azraillin sorgusunu.
Yalnızlık etrafında dört duvar.
Umutsuzluk çepeçevre sarar ruhunun derinliklerini.
Seni bende çiviledim
Dinmek bilmiyor içimdeki illetin
Ne kadar sessiz kalsan da
Haklı çıkarmıyor seni masumiyetin
Suçlusun gözün kara hayâsız
Söyle kaç dokunuşla kirlendi etin
Aydınlatabilsem seni.
Bir kibrit çakabilsem, senin bendeki karanlığına.
Isıtabilsem seni, bir yorgan gibi sarabilsem.
İçine düştüğün bu zemheri ayazında.
Yazabilsem seni.
Bir roman gibi, bir şiir gibi,
Ayağıma pranga olsan durmam çeker giderim
Ok olup saplansan yüreğime çıkar giderim
El açıp göğe yükselsen sel olup karşıma çıksan
Dağ olup önüme dursan aşar giderim
Bana bu ettiklerine şaşar giderim
Belki bir düştüm belki de gülüştüm
Koşarken mutluluğa ayağım takıldı da düştüm
Belki kaçış belki dönüştüm
Hasret çeken sevdalarla görüştüm
Ya gitme ya da öldür beni
Yanıyorum yağmur ol söndür beni
Senin uğruna düşmanım vatanıma
Ya öldür ya da sürdür beni
Seviyorum de kandır beni
Öyle bir yalan de inandır beni
Durduk yere gülmek zorunda kalır ya insan,
O haldeyim
Gülerken yüzümde oluşan çizgiler,
Aslında kesik kesik yüz bıçak darbesi.
Gecelere eğer geçmezse sözün
Bir acı canlanır düşerse yüzün
Bir buse bırakıp seher yeline
Kapa gözlerini salıver gitsin
Sen gitsen de nefesin kalsın tenimde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!