Ey sevgili
Aşkınla sal belayı başıma
Bakışlarınla öldür kan bula gözyaşıma
Ey sevgili
Aşkından mahrum etme
Dert kat tuz yerine aşıma
Bir an baktıkça sana, çıkıyor ruhum ininden
Dilleniyor dilsizler, vazgeçiyor yalanlar ezberinden
Çünkü ateşi ıslatan bir türküdür gözlerin
Şafak atınca, kana bulanır göçüp giden zaman
Son treni kaçırırım yine buğulu nefesinden
Sesimde son çığlıktır sözlerin, bilir misin?
Bırak yırtılsın gökyüzü.
Azmettirileceksin nasıl olsa ölmeye
Uzatacaksın parmaklarını ateşe, kor gibi
Kimseyi görmeyeceksin,
Ondan başkasına kör gibi.
Çekilip bir kuytuya
Ve sen de gittin çırılçıplak kaldım
Baş başa ben ve yorgun yüreğim
Yine eskiden olduğu gibi yollara düştüm
Ben ve bendeki sen bir de sürgün yüreğim
Ve sen de gittin tüm şehir sustu
Gidişini izlediğim gece sisli pencere hala puslu
Bir ateş yak içinde.
Ve benliğinde kavgalara tutuş.
Yırt zihnini saran bu sis perdesini.
Aç gözlerini, al karşına kalbini.
Ve gerçeklerin keskinliğiyle yüzleş
Kulaklarınla oynaşırken hüzün senfonisi.
Hangi elin yabancısısın sen
Sen hangi bulutun yağmurusun
Kayıp şehrin gülü müsün sen
Seherde yanık kül kokusu
Yemyeşil kırlarda gülkurusu musun?
Ateşin kızılıyla dans eden gözlerinle
Hayata meydan okumaksa sana aşık olmak
Kafa tutmaksa dünyaya
Vazgeçmekse candan
Yok olmayı göze almaksa sana aşık olmak
Sana aşık olmak
Senin gözlerinden bakmaksa hayata
Ah al yanaklım ben sana gelmişim
Bir bilsen nelerden vazgeçmişim
Dört duvar arasında parmaklıklar arasında
Seni görmeyi beklemişim
İçimi kemirmiş hasretin
On yerimde bıçak izlerin
Bence artık gitmelisin sen benden.
Ellerimden, gözlerimden, beynimden
Gitmelisin artık
Yüreğimden, tırnak uçlarımdan, saç diplerimden.
Gözlerimin önünde, ardına bakmadan gittiğin gibi
Gitmelisin hayallerimden ve düşlerimden.
Üşüyorsam yanımda yoksan
Ben hala çılgınca seviyorsam
Esirin olmuşsa bu yürek
Hoyratça harcamışsan
Kirletme rüyalarımı gelme bir daha
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!