Bir yiğit doğmuştu Türk idi kanı
Hakka iman etmiş kul idi Muhsin.
Binkez ölse bile fedaydı canı
Ülkü diyarında gül idi Muhsin.
Küfrün şahlandığı o çağda bile,
Ey yiğit,
Bu zaman yıllardır umduğun andır
İmanın nuruyla ruhunu kandır!
Toprak senin için namustur, şandır
Çakala yar olmaz kurdun yuvası
İlahi davadır Türk ün davası.
Adın Leyli, amma cemalin nurdur.
Geçtiğin yerlerde izin bellidir.
Kötüye güler yüz, iyiye yardır.
Kötü kelam etmez, sözün bellidir.
Yetmişi geçse de mübarek yaşın
Sen kurtul deyipte gurbet ellerde,
Bırakıp gittin ya beni bir kışın.
Baktığım gördüğüm bütün yerlerde
Annecim,gözümde o son bakışın.
Hüzün zehir gibi dolaşır kanda.
Nefsini hoş bulup oldum sanırsan,
Libasa güvenip kibre kanarsan,
Adamlık dıştadır sanma, ey insan!
Gönlüne sızandan haberin var mı?
Bilalî’nin sesi ile süslenen,
Endamına hayran kendi hevesin!
Bana zurna! ele nağmedir sesin!
Tükenmeden bre zalim, nefesin,
Helaline dön gel eyle sevipte.
Helallik al helal olsun deyipte.
Ölüm yalnızlığı sardı ruhumu,
Mutluluğu, biter diye yanarım.
Dizi dizi tesbih olmuş önüme,
Tane tane günahımı sayarım.
Tutulmuşum benlik denen tuzağa.
Yaktın şu garibi vuslat narına
Ne yaşanır bilinmiyor yarına
Gayrı bundan sonra dünya karına
Ağlayıp sızlayıp zara düşmezem
Bir hin gelir Gamalı’nın hatıra,
Sıkılmıştır hep otura otura.
İdrar dökse çalışır mı motura?
Hemen yaptı hatırına geleni,
Hiç sormayın o gün başa geleni!
Dünyayı kuşatmış devleti ali,
Ne olmuş elinde kalan! gardaşım.
Uzanmış düşmanın görünmez eli,
Kendinden zannetme, yalan gardaşım.
Tatlı dil, güler yüz, milli görüntü,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!