Gökten bir yıldız düştü,
Akıma düştüğünde,
Anladım,
Gördüğüm bir düştü,
Hayalin geceme düştüğünde,
Kağıt, kalem payıma düştü,
O ses ki günde,
Beş defa hatırlatır,
Ölüm varsa da,
Kurtuluşu haykırır.
Yağmur dövüyor gibi toprağı,
Usul usul avutarak,
Bir niyet fikirlere ağı,
Örüyor,
Gece gibi kapanarak.
Geç de olsa anladım,
Sesindeki o tizi,
Yüzündeki o giti,
Kalbindeki şehveti,
Artık anladım seni,
Dilinin sancısını,
Şu ötüşen kuş mudur,
Sevinçten uçmuş mudur,
Tırmandığı gökyüzü,
Aşka bir yokuş mudur?
Bu yağmur su üstünde haylaz bir çocuk,
Kîninden boşalan bir siyah bulut,
Bu yağmurda ıslanan küçük yavrucuk,
Düşen her damlada bir parça umut.
Bu yağmur kınında saklanan hançer,
Her an arkasında saklısın düşüncenin,
Kanlı bıçaklı fikrin o hal bilmez gülcenin,
Damarlardan çekilen dikenli bir sancının,
Adı sen oldun artık gaipteki yabancının.
Gök yüzüne kanat çırpan güvercin,
Bir ağacın dalında saklanan yaprak,
Bir pencere başında günü seyreden adam,
O adamın aklında tüm bunlara denk kadın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!