Sonunda kabusa döner de her rüya,
İş,kabusa bayram sedası katmaktır.
Çirkinliğe gömülmüş olsa da dünya,
Erdem; dünyayı daha güzel yapmaktır...
Boğazda düğüm, yürekte umut biraz,
Kalbinde sızı, gidenin ve kalanın.
Ve ruhu bedenden ayıran son ikaz;
Aşağıda bekleyen yolcu kalmasın
Zihinde, yalnız sevdiğinin son lafı,
Bugün yolda, bir güvercin düştü önüme,
Sarsıldı ayaklarımın altında dünya.
Titreyen kalbi teslim olmadan ölüme,
Veda eder gibi, son kez baktı semaya.
Gözünün önüne gelirken, teker teker,
Gönül kuşum uçtu kafesinden,
Geri döner mi dönmez mi bilmem?
Ruhumun bile sırtına geçti kefen,
Yırtar mı yırtmaz mı bilmem?
Güneşim gitti,şehrim karanlıkta,
Doldur kadehi sâki
Boş kalmasın bu gece
İçmek değil çünkü,
İçmemek haram bu gece.
Ne istersen ondan koy sâki
Eğer sevmek; sonu olmayan yolsa,
Dünyadaki bütün yollar benim derim.
Seni sevmek en büyük günah olsa,
Ben; şeytanın efendisiyim derim.
Sanma sevdiğin ardında yorulur,
Sevmek dedikleri nedir?
Yalnız iki hece, heyhat.
Tüm yalanlardan daha yalan,
Tüm gerçeklerden daha acı
Ve tüm doğrulardan daha duru.
Her günün bir saatinde uyanır insan
Çaresiz bir geç kalmışlığın tedirginliği
Ya da kayıtsız bir boş vermişliğin esaretinde.
Avucunda gecenin karanlık boşluğu,
Alkol akşamlarının mide bulantıları neyse de,
Ya bu sabahların biçare sarhoşluğu?
Ben; bir sokak lambası,etrafım zifir,
Kendimi aydınlatmaya yok mecalim.
Lambayı yutmuş geceden akan zehir,
Bir ah etsem, güneşi yakar vebalim.
Ölüm, katre elem vermez de yiğide,
Titrer, bir dem gözlerini kaçırsa yar.
Gam olmaz deme o alevden sinede,
Feryat etmez ama yiğitler de ağlar.
Yedi cihan bir olup, dikse taşını,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!