Erdal-ı Erda
Ey ıraklara meyl eden dost-u maşukum,
Biz kuru lafza değil suret-i asla bakarız
Beygare sözü bırak, meylet bir gönlümüze,
Cümle-i sahtevekar'a değil samim söze aşığız.
Boşuna temayül etme beyhude serzenişlere,
Kalb-i cemalinin, secere-i bidayetini tanırız,
Sır ile terki diyar eyleyen, ey yaren-i cevherim
Biz ezelden beridir muhabbete iştiyak ile bağlıyız.
Fikri amiyanına bir kez dönüp'te baksaydın,
Dost muhabbetinde meclis-i efruz olurdun,
Ainesi iştir kişinin malum, laflarına nazar edilmez
Ey erdal-ı erda, beyhude sözleri biz evvelden tanırız.
Not:
bazı kelimelerin anlamları
Erdal: Yeşermiş Dal
Erda: ağaç kurdu
Maşuk: Sevilen, sevgili
Beygare:azarlama, serzeniş
Sahtevekar:yapmacık tavırlar takınan, kendini satmaya çalışan
Bidayet:Evveliyat, ilk
İştiyak: Fazla arzu ve şevk. Tahassür. Hasret çekmek
Amiyane:Bayağıca. Cahillere yakışır surette.
Meclis-i efruz: Topluluğu aydınlatan, ışık saçan
Kayıt Tarihi : 29.8.2003 15:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!