Yüz bin mihnet ile bir bağ becerdim
Yemedim meyvesin el aldı gitti
Ağlar gözyaşımı Ceyhun eyledim
Çalkandı dünyayı sel aldı gitti
Yüz bin dert çekmişim bin dahi gerek
Bizim sahraların başı
Pare pare duman şimdi
Kavuşması bir hoş olur
Ayrılması yaman şimdi
Gülün çevresi har m'ola
Ben bir siyah arap olsam
Giysem karayı karayı
Yitirdim nazlı yarimi
Bulsam arayı arayı
Irak yollar yakın olsa
Bir nazenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir varsam incinir
Beyaz gerdanından ince belinden
Sarmasam incinir sarsam incinir
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Seherde uyanmış gözleri mahmur
Dedim sarhoş musun söyledi yoh yoh
Ağ elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yoh yoh
Dedim inci nedir dedi dişimdir
Dinleyelim dağ başında figanı
Görelim ne demiş o Leyla Leyla
İkimiz de oturalım diz be diz
Biz de hu diyelim hu Leyla Leyla
Felek çakmağını üstüme çaktı
Bugün dört güzelin seyrine vardım
Biri gelme dedi biri gel dedi
Dedim aşık olup size dem edem
Biri çalma dedi biriğ çal dedi
Birisinin adı Ayşe'dir Ayşe
Çarşamba gecesi çeşme başında
Gözüm bir alagöz ceyrana düştü
Ataşlı okunu vurdu bağrıma
O da yandı canım amana düştü
Gözel çok gözeldi hem ehli-dildi
Ellerin kırılsın hey naşi hoyrat
Sana kimler dedi boz menevşeyi
Nazik eller ile devşir cemeyle
Ak sinen üstüne diz menevşeyi
İki suna gördüm indi bu bağa
Esme seher yeli esme
Değer tellere tellere
Bozulsun fikrimin bendi
Akar ellere ellere
Yardan ayrılan yüz gülmez




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!