Aradan otuzdört sene geçti, seni hiç unutmadım
Düşündükçe seninlen anılarımı, o günleri ararım
Her küçük çocuk görüşümde, seni hatırlarım
İşte ozaman dolu gözlerlen ufka bakarım
Bir çocuk vardı,üç, dört yaş arası
Az kıvırcık saçları, hafiften sarı
Gözleri badem irisi, kömür karası
Küçük yumuk eller sanki pamuk beyazı
Bir abisi vardı onbir, oniki yaş arası
Gülerdi hep,sanki unutmuş gibi acısını
Vardı küçücük yüreğinde,hayatın sancısı
Yaşardı işte annesiz, bu acımasız hayatı
Uçan sineği elleriylen yakalardı
O küçük çocugun kahramanıydı
Büyüyünce oda böyle sinek yakalayacaktı
Ama birazcık daha büyümesi lazımdı
Ona Ercan abi derdi,ama gerçek abisi değildi
Yaşlı bir komşunun torunuydu,hergün ona gelirdi
Gelirdi çünkü mutlu olduğu tek yer orası idi
Babasının evide vardı,ama annesi üveydi
Küçük çocuk için cebinde herzaman şekeri olurdu
Oda dane dane benleri var yüzünde türküsünü söyler
Kapardı şekeri,ve çok sevinir mutlu olurdu
Parlardı, badem irisi,kömür karası gözler
Aniden ne oldu bilinmez ortadan kayboldu
Ercan abi artık gelmez, şeker getirmez oldu
O olmayınca saksıdaki bütün çicekler soldu
Merak etmeye başladi, acaba ne olmuştu?
Anneannesi bir haftalığına kasabaya gitmişti
Ercan abide babasının evinde kalacaktı.
İşte o gece eve almamıştı üvey annesi
Ercan abide bütün gece uyumuştu soğukta, karda
Babası vardı ama hayır yoktu çünkü hep sarhoştu
Tam aksine ozaman mevsim kış havalar çok soğuktu
Offf elinden tutacak baska kimsesi yokmuydu?
Ercan abi soğuk geceden sonra zatüre olmuştu
Bir hafta komşusu bakmıştı garibe
Yanmıştı bir hafta ateşler içinde
Dediler iki şeker kalmiş ellerinde
Sımsıkı kapattığı avuçlarının içinde
Zaman geldi, dediler abini melekler aldı
Neden? yokmuydu meleklerin abisi, aldılar seni
Dökülürken yaşlar gözünden, edemediler teselli
Artık bu dünyadan göçmüstün, gelmezdin geri
İşte ozaman,uzatmıştı kollarını sizin eve
Ama havada kalmıştı, duruyordu öylece
Belkide sen ozaman taaa bulutların ötesinde
Belki görüyordun beni, gözlerim yaşlı öylece
Ercan abi sen ölmeyi belkide haketmiştin
Çünkü sen doğuştan yaşamayı haketmemiştin
Allah sevdiği kullarını erken alırmış yanına
Onun için teslim olmuştun, meleklerin kucağına
Sen belkide bakkaldan beyaz gazoz bile içemedin
Sarı gazozun içine leblebi koyup yiyemedin
Iki bisküvinin arasına lokum koyup yemedin
Belkide ikisini bir arada bile göremedin
Yatarken ölüm döşeğinde, yanan vücudunun ateşimiydi?
Yoksa yüreğini yakan bulamadığın anne ve baba sevgisimi?
Tertemiz kalbinde, damla damla akan hangi ateşti?
Sen mutlu ol abim, artık senindir bütün meleklerin sevgisi
Ercan abi sen gittin bu dünyadan yaşın oniki,
Sen hayatında birkere üşüdün ama tam üşüdün,
Ercan abi senden sonra kaldım öksüz, yaşım oniki
Ozamandan beri üşüdüm, üşüyorum özledim annemi.
Geçen sene senin mezarını aradım köyde
Bulamadım bulamadım yok olmuştu işte
Ama sen hiç ölmedin, ölemessinde
Çünkü yasıyorsun kalbimde öylece
Şimdi akar gözlerimden iki damla yaş
Akarda abim, akar dağlar yüreğimi
Senin hayalinde kaybolur yavaş,yavaş
Artık hayat zehir, ben özledim şekerlerini
Bu dünyadan göçerken avuçlarında iki şeker
Demişsin bırakın beni, bizim ufaklık beni bekler
Sonra gelmiş seni benden ayırmaya melekler
Bu acıyı nasıl taşıyacağımı hiç düşünmemişler.
Kayıt Tarihi : 15.10.2007 17:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir yazıldığı gibi yaşanmıştır.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!