Tutamaz oldum artık hıçkırığım ben seni,
Sinemdeki yarayı akan suya dök de git.
Bir sen değil, ben bile anlayamadım beni,
Fihristemden ruhumun düğmesine çök de git.
Bu ahval, bu şerait boğuyor bedenimi,
Her kitap bir katibin varlığının delili,
Gözyaşı; maveranın en uzun bestesidir.
Kainat kitabının nakışlı satırları
Nakkaşın san'atının manzum ifadesidir.
Ah İstanbul! ...
Sen başkasın.
Sen Akşemsettin' den beri inmeyen,
İndirilemeyen bir sancağın direği,
Gözümün bebeğisin...
Şu akşam ayazında ay ışığı soludum,
Ruhsuzluk limanında suladılar kurudum.
İstanbul bile beni teselli edemedi,
Boğaz boğaz olalı böyle dalga görmedi.
"5 Ekim 2008 günü hain terör örgütünce şehit edilen Mehmetçiklerimizin aziz hatıralarına..."
Ilıman yüreklere aldırdılar soğuk duş,
Bu akşam hanemize çöktü kapkara bir kış,
Analar ağlamasın bu rüyadır, bu bir düş.
Kara bulutlar yoldaş oldu yine Sivas'a
Yüreğine konan buz, ne dert koyar ne tasa...
Yine ak gelinliğin giydirilmiş üstüne
Bilemem bu sevdanın, muhabbetin aslı ne...
Savurmak için gelen şu rüzgara deyinki
'Aklı zaten havada gelmeyin buralara'.
Belki gülerim ama sizler şunu bilinki
Derli toplu değilim,bölündüm parçalara.
Halimi sormak için gelen dostlarım varsa
Sinemdeki derde şifa olansın,
Gündüz izde, gece düşte kalansın,
Sen ki (C.C); zihayatı yola salansın,
Uğrunda ağlamak, gülmek ne güzel.
Yola saldın tükenmeyen azıkla
.....
Sonbahar ezgileri geliyor ötelerken.
"Pılını pırtını topla, yanına da fazla bir şey almayasın" dercesine
Kulağıma üflüyor ılık ılık.
"Kaç istasyon devirdin?
Ezilmişim.
Öğütülmüş, un ufak edilmiş geleceğim.
Rantiye yürekler elinde savrulmuşum rüzgara karşı bilmeden.
Germişler...
'Gerici' demişler gergin hallerine bakmadan....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!