Eminönü sirkeci
Balık ekmek bir akçe
Balık ekmek bir lira
Balık ekmek bir milyona
Her daim balık ekmek orada
Yok elimde Piri Reisten harita
Eski Çinde pusula
Kristof Kolomb olmasam ne yazar
Bir Vaska De Gama
Ben seni kefetmeye çıktım bu aleme
Yüregimden taşan sevdam var
Yolu düşenler kaz dağlarını düşünsünler
Kulakları paralayan cırcır böceklerinin
İstilasına uğramış
Kalem gibi düz çam ağaçları gördüm
Gök yüzüne uzayan
Kestirme yolların gizemli adamı olurdum
İlk başlarda
Aşina olsun diye gözlerin gözlerime
Çok güzel bakardın,bakışırdık
Kalbindi gözlerin
Taşra kasabalarının soğuk havasıydı bakışın
Karlı dağların yamaçlarında ateşi
Coşkusu asi kısrakların yelelerinde
Bir gül ömrü aşk onun için
Pırpır kalbi kelebeğin kanatlarında
Közden kopan alev gibi tutkusu
Yaprağın ağaca bağlılığı kadar sadakat
Sadece bir kağıt
İçinde telefon numaram ve kocaman bir merhaba
İçi boştu attığım kibritin
Ne bilirdim parlayacağını
Bu kadar yanacağını kalbimin.
Bir destandır Rumeli
Bir hicrandır Rumeli
Yeşilköyde sonlanan bir hüsrandır Rumeli
Ey Rumeliyi fetheden yiğitlerden Paşayiğit
Mühürlü kalbinde bir kıvılcım olsun diye
Yalım oldum
Od oldum
Yine yanan ben oldum
Cam kırığıydı yüreğin
Asır geçti yedi tane
Sönmediki hiçte nurun
İyilikte güzellikte
Aradımda seni buldum
Sakaryada Karamanda
Ulaşmadan çağlayana
Köpüklenmemiş daha henüz
Keskin kayalarda dans eden su
Cesur ilk kar taneleri
Islak zemine düşeceğinden habesiz
Rüzgara doğru boyun eğen
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!