Aşk Çilesi-Aşkın Renk'leri-Garip Çoban Sıradışı-Beyaz Şairler Kahvehanesi
----------------------------------------
Aşkı yazma tutkum kendi kaderini kabullenmiş bir karşılaşma.
Bu yeniden doğuş sahnesi hayatta sözcükler rahatsız.
----------
Aşk kanat(t) ır…
Deli derviş buyurduAşk kanat(t) ır mozaik yanlarıyla bir çok yönüyle duada sayılamayacak kadar anlamlı ruhla her anı heyecan dolu dedi
Aklı kıt adam hepsine uzaktan bakıyordu,
Ey Gönül!
Bu şiir lal-i sevdada aşk için
Hayret et!
Çünkü hayrettir göğe açılan pencere
Aşk da böyledir işte, belki yine gelirim
birileri gidiyor içimden
SENİ GÖREMİYORUM.. Aşk ilginizi çeker mi? Hayatta ilham kaynağın nedir? buyurdu Pirim. Kalbimin meşk havasını korur mu diye ilgilenirim. Kimi zaman sevgilerle ruhlara yakınlaşmam, hz insanı kavramamı kolaylaştırır. Neden olduğunu pek açıklayamadıklarımı, hep doğal bulmuşumdur şems vakti dedi Zahit. İlk karşı karşıya geldiklerinde bir şeylerin olduğunu hissedenlerin öfkeli yanları ruhani olaylarla bu kez mutluydu, yangın bacayı sarınca dedi Garip Çoban. Karanlık gölgeler arasında örselenmiş ruhların gönül düşürmesi normal, müptelası olan bir dert bul yüreğine dedi Meczup. Kendi halini soracak bir hal bulmak, kaygılar içinde olanlara izzet ve ikramda bulunmak gerekir dedi Fakir. Mahremiyetinizin adını koyalım, gurur var suretinizde, gümbürtüye giden duygularınızında adın ne olmalı dedi İhtiyar Bilge. Sanki rüyam gerçek oldu tutku ve duygularla, nedir sebebi sizce? Nasıl bir araya geldiniz? Kimdi giden, kimdi kalan! dedi Aklı Kıt Adam. Yedigün yedi gece, hayat bir bilmece, ne kadar sahte olursa insan, gecenin ruhlarla intikam düellosu kalblerin rehberini koyuyor ortaya dedi Miskin. Ne olduğumuzu merak ettim, aşınan sırlarda, sevgi nöbette hayatın armağanını kalplere saklıyor dedi Hırkasız Derviş. Ama aşk fıkre dayanıyor, okuyup anlamalıdır insan insanı dedi Sufi. Bütün ıstıraplar aşktan doğuyor baharın ettikleri gibi, bir başı,sonu olması lazım inancında, ama ne yazık ki biz onu tanımıyoruz bizsiz.
MUTLU HAYATLAR.. Bizleri hayli mest ett aşka can verenler. Bize şaşı olmaz bab-ı rızada adanmış ismi olmamışlar buyurdu Pirim. Mütevazi ve mahçup bir lezzet kalbinize açılmak için can atıyor bir hal geldiği anda dedi Hırkasız Derviş. Yolun başında huzuru aşka sunanlar dem dem içip kanmayanlar narında eski bir elbise içinde dedi Mirim. Aklınıza geldiğinde kalbinızin üzüldüğünü göreceğiniz bir sözü işaret edin çok görmeyin beninize dedi Zahit. Saklı dil rüyası gibi kabaran sevginin sevgilideki şehrinde kaybolmayı düşledim, vardığım vakit zihnimin içi ışık doluydu, aşkın çevirdiği için de okuyorum seni anın manevi meskeninde dizmeye çalışıyoruz dedi Meczup. Buralarda mıdır acaba? sevgili! İnsanın bir hayatı tek bir sevgisi vardır, kendi ruhundaki hareketleri izleyemeyenler mutlaka mutsuz olurlar, yan yana gelen harflerde cümle hükmü taşımayan kelimelerin altı çizilesi satırları için okuyorum gecede gönülleri, aşka hayran olanlar kavuşur mu, diye de okuyorum sinede iman görünenleri dedi Garip Çoban. Yazabilmek ya da yazamamak tanıdık bir insan coğrafyasında tutuşan şemsi hüdada onu terk ederek fakru zaruret içinde yaşayanlar çok güzel dedi Fakir. Karşıma oturttuklarım hala genç, öldürdüğüm su götürmez rakibimdi, ve gerçekçi değil de inandırıcı da hayatı sevme hastalığı dedi Deliler Şeyhi. Bir şey söylemek iyi bir dil, kandırılmışlık duygusu uyandıran suretler neredeyse aynı gülmece
Fİ EMANİLLAH.. Dünyanın tek seçeneklerimiz olmadığını, yandığında gül açtığında, güneşin ağladığında, gönül titrediğinde öğrendik buyurdu Pirim. Ama adı üstünde aşk devleti, duygusallığını en iyi şekilde anlatıyor yaprak aşk üflerken dedi Mirim. Yapılan bir test, döndük yine duygusallığa bir de ipucu veriyor. Ama zaten asıl nokta da bunu fark etmemek, ya da aşk mucidi diyelim o kutlu nebiye dedi Meczup. Ve dahası en büyük zevklerinden biri seyrettiğim gül kokuşlu yarın şemaili şerifinde kölelikten kurtulmak için özün dedi Hırkasız Derviş. Kulağa hoş gelir, özgürce hata yapmak isteyenler için bu sır bol bol hata yapan için dünya dedi Miskin. Deneyemez misiniz? Sevmeyi ve sadece size sunulanla, artık her şey önümüzde bır deneseniz ne kaybedersiniz dedi İhtiyar Bilge. Kim bilir belki, bahsettiğim şey, sizlerin ruhunuza besin olarak düşündüğünüz dünyalık değil haber soruyor her şeyden dedi Zahit. Sizi teheccüt vakti gül kokusuyla tek bir kelime olmadan, güneşin kavuramadığı yerleri anlatanlarla muhteşem olanın, diyelim ki farkında değilsiniz dedi Miskin. Gecenın çobanlarının öğrettiklerı farklı şeyler, şaşar ve keyif almaya başlarsınız duada, belki de o başka dünyaları o kadar çok seversiniz ki, onu paylaşacağınız gönül yolcularını çoğaltmaya başlarsınız, öylece bıraktım dedi Garip Çoban. Sonumuz pek hayırlı değıl anlayacağınız neredeyse insan dışı yaşamlar dedi Deliler Şeyhi.
SONBAHAR AĞACININ DALLARI HAZAN...Daha ilk ışıkta, aşkı üstüme atmasını yadırgadım doğrusu şems vaktinin. Herkesi başka yerden yakalar ya, bu yüzden beylik laflar etmek ürkütür beni. Lakin, kalbi kırık iç konuşmaların, ışığı sönmüş ömrün yarısını uzun uzun anlatıyor suretperest yaşamlar. Durağımdan çıkardım yola, kendime ne kadar aykırı kalsamda. Işığı sönmüş yılları hatırlamak patinaj yaptırıyor duygulara. Uzun uzun tanışmalar, silip baştan savılmış çekiştirmeler neler bırakır insana. Yani aslında kendini tanımlayan her şeyi yitirişini anlatır kabus gibi rüyalar. İçeriden bir gözle bakarak dillendiriyor uyanışlar. Köşede bir sandalyede oturmuş seyrediyor bizi bekleyen sevgi. O anlatıyor sesinden, ben dinlemeye başlıyorum rüzgarın getirdiklerini. O anlattıkça yaklaşan, uzamayan saatlerin sonu bilınirmiş gibi. Büzüşüp kalıyorum o yerde ve öteki cümle cümle abanıyor ruhlara. Kalbimle bir başka, bir aşk'la imtihanım. Bir an'da daha güzel nasıl anlatılır gölgesiz geçişken dualar. Bulanık yaşamlara daldıra daldıra dualarda çok beklerdim O'nu. Hangi duygu peyda oluyor içimde bu sefer. Yıllar sonra saplanıversede yıllar, geçmişiyle hesaplaşıyor gecenin son saatlerinde doyamadığım duygularda. Göz gözü görmesede, bir varmış bir yokmuş, gök mü sarsıldı? Ağır mı ağır bir geçmiş gelecek. Saplanıversede kelimeler sol yanından başlayıp hızla bedenine yayılsa acı. Mekan olur aşk olan şey.
ÖĞRENİYORUM İŞTE KENDİMİ SENDE SEN BİLMESENDE,
HZ.YUSUFUN KUYUSUNDAN ÇIKARTIRMISIN KALBİMİ,
ELLERİN VE ALNIN SECDEDE,
KULAĞINDA SUBHAN,
AKLINDA ŞEHADETLE,
“ilk günkü gibi…
derin bir nefes alıp “Besmele” ile başlamalıyım..
Beraber yürüyelim olur mu? ..
Değil mi ki
Hayır işte! ..
Aptallık çağında aşkın kaç günü kalmış
Uzak ihtimalle kara büyüsü çağın sonsuz
Suretlerde yalnızlık, oysa hayatın tuzu duadır
Karanlıktakiler tek bir anın karesi
Ey Sevgilim
Düşünürsen Ne Olur
Dönüştürmek Ve Kendini Var Oluşlarınla
Son İstasyonunda Yaratmak Adına Bir Başkadır Dua
Kutsal İnançlarınla Ruhsal Olan Varlığa Ulaşmak İçin
Solgun Yaşananlar Arasında
Ey AŞK’A talib! Kendini ara!
Artık seni aramaktan vazgeçtim.
Seni bekledim ben.
Aşk! ....
seni bulunca hep kaçar mısın böyle




-
Mihriban Soylu
-
Muhammed Fatih
Tüm YorumlarMerhaba. Bu nasıl bir t/aşkınlık, bunca güzel şiiri nasıl yazmayı başardınız ve halen devam etmektesiniz? Şiirlerinizi lütfen kitaplaştırın. Biz de kütüphanemize koyalım. Selamlar...
'Sevilen bir kadın can demekti.
Bu yüzden en çok canım denirdi ona
ortasında bir eliflik nefes hacmiyle...'
(Nazan Bekiroğlu - İsimle Ateş Arasında)