Düz duramadım aylarca
Bakamadım gök yüzüne saatlerce
Gök yüzü hangi renk diye düşündüm her gece
Uzanamadım dokunmak istediğim her yere
Herkes yanından geçtiğimde bakıp güldüler
Engellisin yapamazsın dediler
Umutsuz vakasın beceremezsin dediler
Bir yere oturup alay ettiler
Yaptım engelleri geçtim bak görüyor musun
Şimdi diz çöktüler önümde
Bir gül koptu kalbimin derinliklerinde
Ne sevda kuşuydu bu ne de özlem seli
Nefes alamadıkça boğuldum karanlığın derinliklerinde
Ne sevda kuşuydu bu ne de özlem seli
Ah çektim hatıra dolu satırlarıma
Ne gururum incindi
Şu dağların ardı sıra
Yüreğimi parçaladı geçti
Şu kapılarının ardı sıra
Sanki ayak mantarı misali
Toplanırdık kapıda
Eğlenirdik hep bir arada
Hiç gitmek istemezdik toplumda
Ah ne güzeldi o eski zamanlar
Yemekler yerdik bir sofrada toplanıp
Sardı yine etrafımı kendini adam sayanlar
Bu mübarek Ramazan'da huzurumu bozdular
Cebine üç kuruş para girenler adam bildiler
Bu mübarek Ramazan'da zerre adam değiller
Bir kadını itmek mi sizin adamlığınız
Evlendik şimdi aileyiz
Çocuklarımızın anne babalarıyız
Birbirimizin prens ve prensesiyiz
Sevdam aşkım biricik eşim
Aile yaptın bizi çocuklarımız ile
Kalbim kara bir gecede
Kan döker oldu Ey sevgili
Yaşadığımız her hatıramız da
Çöp oldu sanki Ey sevgili
Yine şans verdim güvenip sevgime
Ne Ezgi'ler geldi bu dünyaya
Hiçbiri olmadı senin kadar
Ezgi'nin musikileri çalarken ardında
Hiçbiri çalamadı senin kadar
Kulağa aşinaydı sesi
Vatan sevgisi taşmış yüreğine
Düşmanlara siper eden Gazimin
Gece gündüz korkusuzca
Düşman işgalinden kaçamayan Gazimin
Bayrak'ı diktin göklere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!