Sana koştuğum yolları beyaz ölüm kaplamış, bir adım atsam sana doğru, batacağım, biliyorum... Sen bile hiçe saymışsın beni yüreğinde, silip atmışsın gözlerinden, yırtıp atmışsın resimleri, çekmeceden...
Sanki, dikenli teller çevrelemiş yüreğimi, sanki İstanbul’un en soğuk gecesini yaşıyor yüreğimi. Üşüyorum, içim üşüyor, her yerim buz kesmiş, titriyorum, korkuyorum, ağlıyorum ve asice haykırmak istiyorum sen diye ama sesim çıkmıyor...
Boş bir odaya girip seni haykırmak istiyorum, sen diye bağırmak, sesim ben gibi tükenene kadar bağırmak, ama olmuyor...
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta