Fani bir yolda gidiyorsun
Geçici herşey geçici a dostum
Ömür ince taşlardan saray örüyor
Sen boşa sıva sürüyorsun
Devir devran devir devran
dili olsa söylese resimler
zaman unutsa, zaman ne kadar çabuk geçer
ve hatta özlese birgün durmayı saatler
mevsimler, mevsimler ardına
kar yağmadan geçse kış
Hasretiyle yandığım denizlerde
Kül olmuş toprakta, bak gri ve sonsuz
Süzülürken üveyiklerin semada
Sen dalgaydın
Sen tohumdun
Sen bulut…
Dilim var söyleyemem
Belki sensiz de olurum
Hatta belki ağlamadan
Seni de unuturum
Kalbim boş kalsın varsın
Bugün erkenciyim bakma ahbap
Dertler erken efkara doladı beni
Erken erdi kor rekli üzümler
Demlenip şaraba buladı beni
Kor dudaklarında eridim bu gece
Kalemim kılıcından keskin
Sözüm yumruğundan üstün
Sen zulmet, ben tutamam kin
Bir yudum kandır bu alemde payın
Unutamadım cananım
Son bakışındaki o derin hüznü
O keder okyanusundan çıkmış, billur damlası
Islatmıştı yelkenli kirpiklerini
Avucunda eserken bir zemheri ayazı
Ördüm ağları…
Belki kapılacaksın
sen de akışına
bu dertli nehirin
Vazgeçeceksin
Şarap ve ağulara bürünmüş gecelerim
Bihaber demleredir sitemim
Kelepçeleyen beni kendime…
Sökmüyor artık en babası sevinçlerin
Ben bana geri dönemem artık
Ah eyleyi, vah eyleyi geçer ömrüm ne´m kalır
Susar hüzzam, diner ırak, bir hüseyni dem kalır
Gönül derdi onmayışın, her gidip te gelmeyişin
Mirim kahır dolmayışın, sözüm ele kem kalır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!