Elma desende çıkmam, armut desende! Şiir ...

Hülya Kırklaroğlu
217

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Neler yok ki ormanda, aklına gelmiş gelecek her çeşit zenginlik ormanımızda. Pınarlar, şelâleler, çatısı bile var ne harika bir yer anlayabiliyor musun. Çatısı olan bir orman!
Selvilerin boyu çatıya çarpmıyor endişelenme…
Oraya ayakkabı veya kıyafetle girmek yasak hatta bedenler bile yasak!
-Efendim?
-Yasakları kim mi koydu?
-Biz tabii ki!
Yalnızca ruh ve hayaller ile girilebiliyor.

Tamamını Oku
  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas 09.11.2025 - 01:44

    hiç mi seçilmezsin sen gecenin derin ve
    çivit mavisi karanlığına asılmış,
    kandiller arasından; hiç aşk…,
    hep mi utangaç ve
    keşfedilme dertlisi ve saklısın,

    sürekli sende olan gözlerime bir bak,
    çık ortaya,
    ki hırka…, ceket…, parka…
    tam üç perdeyle örtülüsün,
    kendine bürünüksen de sararsın yine de,
    sana medyun ve,
    senden mahrum olan divâneni…,
    üşümesin elleri, ayakları, burnu ve ruhu diye,
    diye sen aşk…,
    bilirim…,

    ama;
    evet işte bir ama daha ki,
    gür çayırların bezediği bir dalgalı tepede,
    görüş mesafesini sıfırlayan,
    akça dumanlı ve puslu;
    bulut bulut bir beyazlıkta,
    çenemden süzülen yağmur sularıyla,
    sırılsıklam sarılabilseydim sana aşk…,

    senelerce kanal kanal pislik akmış
    bir garip körfez denizi,
    kesilmesi sonrasında kirliliğin tedricen…,
    hani kendini temizleyip
    nasıl yeniden ma/ss/mavi olabiliyorsa,
    sende öyle arındır seni senden,
    sende aşk,
    seni senden…,

    kent atıklarıyla kirlenmiş gözlerim,
    yüzüm, ellerim ve içim,
    ve huzuruna,
    ay ışığına bestelenmiş bir sonat gibi çıkacak kadar,
    duru olamadım henüz,
    perişan, merhametine muhtaç ve üzgünüm,
    ki malumun bunlar…,
    ah;

    sonsuzluğun ilhamı üç lisanda zakîr,
    desturlu hekimim,
    bilirsin ve beyanlarının da gafili değilim,
    sena içre senalarcadır şükrüm,

    ve bu arada,
    dizelerinin neden beşli yazıldığını da biliyorum;
    dem bu dem ayniyetlerinde,
    ikindi, akşam, yatsı, sabah, öğle…,
    ki beş kadim vakte işaret olsun için,
    ve biliyorum hiçbir duayı,
    ayet el kürsî kadar okumadığını da…,
    tek ibadet ve tek duanın vasılı kalbinde,
    ah;

    hoşçakal ve benden uzak,
    mülevveslerin kalbinde emmare nefsim,
    yine de hoşt çakal demiyorum, ve görüyorsun;
    ne denli inceldiği yerden bağlandığımı edebe ya hû…,

    elbette samanyolu galaksisine savrulan
    kahve çekirdeği kokusuydu hasret,
    ve sen;
    her daim smokinli,
    paytak paytak yürüyen bir penguendin,
    ya ben,
    bir yekpare orman çıtırtılarının ürpertisi…,

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta