Elif Kızıltaş Şiirleri - Şair Elif Kızıltaş

Elif Kızıltaş

Çözebilseydim
Bilseydim
Yine de bilseydim her şeyi
Biraz daha kendimi
Dönüp durmazdım
Kendi eksenimde

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Bir portre çiziyorum
Uzun koşuların ardına bırakarak zamanı.
Törpülüyorum ellerimle düşüncelerimi.
Sesim şimdi duyulacak, gözlerim görecek,
Biraz gülümseyecek,
Belki birden kızacak olmadık şeylere,

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Düğümleniyor çözülmek istiyor içimde bir şeyler yaz çiz ne yaparsan yap diyor dışarı ya haykırıyorum bilmediklerimi karbona dönmeden bir şeyler yanmadan, yanılsıyorum belkide

SES, GÜMÜŞ VE ALTIN
Lal! Hal!
bir çukur aynada gördüklerim kadar küçük, karanlığa sığacak kadar büyüyen gözleri vardı,
Görebildiğim kadardı, kalbi; dev cüsseliydi iri omuzlarını taşıyordu ardında örülemeyen saçları; rüzgarlı günler kadar kısalıyordu

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Bensiz karanlıklarından sıyrılırken ruhum, sarsıntılar içerisinde ilerliyordu, ona zararı yine ben olan efendisi veriyordu… tabiatında altüst olmuş değerlerle yarım yamalak büyürken okyanuslara taşıyordu o çok güvendiği aklıyla elde ettiklerini, zamana akıtıyordu…
Yaşamadan bilemezken insan duygu denilen denklemleri tutturamazken o bir kartezyene sığamayacak kadar büyük ve değişmezde değildi, sonuçların akıbeti kadar tedbirsizdi,
Bilinmezdi belki ama ne kadar bilinmezse de o kadar belirgindi bu yüzden zeytinyağı gibi hep yukarılardaydı ama onu ondan başkası da taşımazdı…
Su…
O halde
Ört gecelerimdeki karanlığı

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Çok uzak bir ihtimaldi belki
Olabilecekler olmadı
Suçlu yoktu suçta
Benden başka
O zaman aranan kimdi neydi
Kuytu odalarımda kilitli

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Bir uçak geçiyor sanki gök sallanıyor
Ardından birkaç köpek havlıyor
Yoksa gece karanlığın
Karamsar sesini mi akort ediyor
Ne zaman rüzgarın ılık nefesine yaslansam
Nedenler ardında bir ürperti beni dürtüyor

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Bir şeyler var takunyaların sesinde.
Beni bir girdap gibi hızla içine çeken, geriye götüren...
takunyalar benim o çok sevdiğim paket taşlarının üzerinde geziniyor. Bu sesleri bir türlü silemiyorum ve yine kulaklarımda u ğul tu la rı.

Tak, tak bir çocuk annesinin siyah takunyalarını giymiş gizlice.Heyecanla koşuyor, bir gün yakalanmamak için kaçıyor.

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Bütün kurguların, biteceği tükeneceği yer var elbet
Başta mı, ortada mı sonda mıyım bilmiyorum ama
Kapasam da gözümü hiçbir şey görmek istemsesem de
Yürüyor ayaklarım engel olamıyorum

Düşüncelerime göz alıcı giysiler giydiriyorum

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Yine gidiyorum her zamanki gibi. Nedense bu gitmeleri seviyorum.Bende alışkanlık etti, bu yağmurlu havalarda yürümek; ıslanmadan edemiyorum.
Yağmurda saçlarım sırılsıklam.Seviyorum bu ıslaklığı, saçlarımın darmadağın oluşunu, birazda rüzgar varsa müptelası oluyorum...
Ellerim ceplerimde zangır zangır titrerken biraz daha büzüldüm. Şimdi omuzlarım birbirine daha yakın. Hep böyle havalarda birbirlerini hatırlarlar. Yüzüm ise şu yalnız ve gürültülü caddenin üstünde oynayan kirli ışıkların yansıyışına daha yakın ve daha bir içime kapanıyorum. Bir yanımda kahkaha diğer yanımda ağlama sesleri ve ben bu iki zıtlığın tam ortasında yürüyorum. Diğer günler çarşambayı nasıl sıkıştırıp boğuyorsa bende boğuluyorum. Ortada olmak kötü şey. Grilikten kaçsam da yakalanıyorum. Ne sağıma nede soluma bakmaya cesaretim var. Yalnız, içimde bir acı var. Ama tuhaf bir şey bu içimde sakladıkça onu sevmeye de başlıyorum. Kurtulamadığım için acaba mecbur mu kalıyorum, bilmiyorum. Ama üstüme yapışıyor bana ait olmaya başladı hissediyorum ve sonunda gölgem oluyor.
Gölgemin üstüne bir ses düştü!
Dur!
Dur! dedi arkamdan biri,

Devamını Oku
Elif Kızıltaş

Öbür yüzümün ekseninde dönüyorum
Bilerek
Yüzümü görmeden
Yüzünü görmeden
……………….
Yüzsüzlüğüme veriyorum

Devamını Oku