(ELAZIĞ KALEMLERİ) OKTAY ÇÖTELİ
İLHAMİ BULUT
‘Elazığ Kalemleri’ isimli kitap çalışmamız; yine Elazığ’lı bir şairimizle sayfalarını donatmaktadır. Bu şairimiz Oktay Çöteli;
Babası tarafından Harputlu hanedanlarından Çötelizadelere, annesi tarafından Çarsancaklı Periağası Hüsnü bey ailesine mensup olan Oktay Çöteli, 1946 yılında Elazığ'da dünyaya gelir.
Selami Bey'in beş çocuğunun en küçüğüdür. Sanata ve eğitime çok önem veren bir aileye mensup olmanın getirdiği mirasla, şiirle ilk orta ve liseyi okuduğu Elazığ'da tanışmıştır.
Askerlik yıllarında iyiden iyiye can bulan şiir sevdası, onu ilk çalışma hayatının başlangıcı olan İstanbul'a sürüklemiştir.
İstanbul'da yaşadığı yıllarda bir bankada çalışmış, doğal güzellikleriyle dünya harikası olan İstanbul'da, şair Çöteli insanın doğasını ve iç dünyası şiirleriyle keşfetmeye başlamıştır.
İstanbul’da bir Bankada görev alan Oktay Çöteli görevinden ayrılarak, ait olduğu köklere, Elazığ'a dönmüştür.
İnsan tabiatını şiirlerine konu ederken, artık kendi toprağından beslenerek adeta meyve vermeye başlamıştır.
1979 yılında öğretmen eşi Nuray Hanımla evlenmiş iki çocuk babası olan Çöteli; Elazığ'da bir kamu kurumunda görev yapmış ve bu kuruluştan 1990 yılında kendi isteğiyle emekli olarak tüm vaktini edebiyata adamıştır.
Şair Oktay Çöteli;
-Toprak
İsimli şiir kitabını 2011 yılında yayınlar. Bir şiirini paylaşalım sizlerle.
SEVDALIDIR BİZİM ELLER
Bizim eler güzel eller
sevilmezmi böyle eller
Er kişiler hoyrat söyler
Sevdalıdır bizim eller
Kaya başı bir alemdir
Manzarası çok güzeldir
Güzelleri gamzelidir
Sevdalıdır bizim eller
Herkes sever birbirini
Herkes bilir iyliğini
Mertliğidir söyleneni
Sevdalıdır bizim eller
Daldan dala konar bülbül
Dertli söyler deli gönül
Gazelleri çok ünlüdür
Sevdalıdır bizim eller
Halayı var gümbür gümbür
Çayda çıra başka ömür
Tamzarası sanki sümbül
Sevdalıdır bizim eller
Yiğitleri aslan gibi
Güzelleri çiçek gibi
Kokar güzel güller gibi
Sevdalıdır bizim eller
Harput’umun güzelliği
Tarihidir özelliği
Dört bin yıllık eserleri
Sevdalıdır bizim eller...
Sevgiye, sevmeye sevdalı Çöteli'nin şiirlerindeki tema da kaçınılmazdır ki; insan ve sevgidir.
Halis bir sanat adamı olan Çöteli, bize sanat değeri gün geçtikçe daha iyi anlaşılacak canlı eserler bırakmaktadır.Şiirleri mahalli gazetelerde ve antoloji.com. edebiyat defteri ve bir çok şiir sitelerinde yayınlamaktadır
İki denemesini sunarak; sağlık ve saadetler diliyoruz. Şair Oktay Çöteli’ye…
ADAM OLDUK SANKi
Çocuktuk, Henüz küsmesini bilmiyorduk. Yalan riya yoktu. Gökyüzünün mavi, Yeryüzünün renk renk, Olduğunu öğrendik. Martıların çığlıklarını dinlerken Niye büyüdük ki?
Büyük şehirler kurdular, Sokaklarında kaybolduk. Sonra, sevdalandık, yüreğimiz yandı, Duygularımızı yitirdik. Sonrada, Dünya bizimmiş gibi paylaşamadık. Kime ne zararırımız vardı.
Dağların yüceliğine. Yıldızların parlayışına hayrandık. Niye büyüdük ki?
Sevgimizi eskittik. Dargınlıklar başladı. Değiştik. İnsanlığı unuttuk. Halbuki çamurdan evler yapardık, Telden arabalar. Gülen yüzlerimiz. Soğuktan çatlamış ellerimiz. Su çeken ayakkabılarımız vardı. Ama, mutluyduk. Niye büyüdük ki?
Neyimiz eksikti? Çember çevirir birdirbir oynar, kır çiçekleri toplar, yapardık, başımıza. Akşam olunca uykuya dalar, rüyalarımızda uçardık. Her şey değişti. Uçmayı da unuttuk. Büyüdük adam olduk sanki...
O İNSAN
Siz hiç insan gördünüz mü? Yüzü gülen gözleri parlayan. O insanın size bakarken, neler hisettiğini anladınız mı? Sevgiyle yaklaşan. Uzatılan o eli tutunuz mu? O sıcaklığı his ettiniz mi? Siz o insanı tanıdınız mı?
Tek gayesi insanlık olan. Paylaşmasını bilen. Herkesin yardımına koşan. Hiç bir şey esirgemeyen. Hep veren hiç istemeyen. Siz o isanla kucaklaştınız mı?
O varlığıyla yaşatan. Gülerken güldüren. Konuşurken düşündüren. Hep seven. O güzel insanı. En son ne zaman gördünüz?
Kaç kez selam verdiniz? Hiç hatırını sordunuz mu? O hep sorardı tanısa da tanımasa da. Çünkü o insanlığı biliyordu.
Ağladığını gördünüz mü? Sessiz ama çığlık atarcasına. Anladınız mı çığlığını? Ağlayan o insanının yanına, oturup hatırını sordunuz mu. Yaratılanı severim yaratandan ötürü,felsefesini şiar edinen. O insanı hiç görmediniz değil mi?
Çünkü o insan çoktan ölmüştü…
Oktay Çöteli
BEDRETTİN KELEŞTİMUR
‘Elazığ Kalemleri’ yaklaşık 35 yıldır Elazığ gündemini aralıksız takip eden ve yazar olarak bu gündemin odağında bulunan; gazeteci-yazar, gönül ve fikir adamı, mütevazi bir şairle devam etmektedir. Bu münevver ve mütedeyyin kalem BEDRETTİN KELEŞTİMUR.
1956 yılında Elazığ/Ağın’da dünyaya gelen Keleştimur; ilk, orta ve lise öğrenimini Elazığ’da tamamladıktan sonra; Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra da 1992 yılında lisansını tamamlar.
Elazığ Devlet Kitapları Şefliği’nden emekli olan yazarımızı 1974 yılından itibaren basının içinde görürüz. Yazar ilk yazılarını en eski ve istikrarlı günlük gazetelerden olan Turan Gazetesi’nde yayınlar. Daha sonra yine Elazığ’da intişar eden Nurhak Gazetesi’nde köşe yazılarını yazmayı sürdürür.
1997 yılı Ekim’inde Elazığ’da günlük olarak yayın hayatını başlatan Günışığı Gazetesi’nde yazmaya başlar ve halen bu gazetede yazmayı sürdürmektedir.
Elazığ gündeminden kopmadan, yazım hayatını mütemadiyen sürdüren, gazete yazılarını da inkıtaya uğratmadan aralıksız devam ettirmek süratiyle bereketli çalışmaları imzalayan şair ve yazarımız Bedrettin Keleştimur;
-Düşünce harmanı (makele)
-Hasat Zamanı (makale)
-Berekete Doğru (şiir)
-Huzura Çıkan Yol, (deneme)
İsimli seçkin dört eserle bizleri buluşturur. Ayrıca bu hamarat yazarımız; “Bayrak Şiirleri Güldestesi” ni -ELASKAV- la birlikte hazırlar.
Keleştimur; kendi mefkure çizgisindeki mihver konuyu Mevlana, Yunus, Ahmet Yesevi, Şeyh Edebali gibi manevi dünyamızdaki köşe taşlarıyla ördüğünü sıklıkla müşahede ederiz.
Harput’un tarihi dokusunun korunması yönündeki hemen tüm faaliyetlerde gönüllü ve donanımlı olarak yer alan yazar Bedrettin Keleştimur’un;
Şiirleri de mahur bir iklim taşır.
Yunus'un Dili
Yetmiş iki millete bir gözle baktım
Besmelesiz hayat şer olur dedim
İman kıvılcımını sözle yaktım
İtikatsız hayat zor olur dedim
Dilim Anadolu, Taptuk kapısı
Erenlerin yolu, Sabır çatısı
Yesevi okulu, gönül yapısı
Aşk dersi cümleye yar olur dedim
,,,,,,,,,
Kâinat sarayında
Toprağın üstünde her şey bir gün toprak olacak
İzzet ve ikram sahibi Allah bâki kalacak
Kâinat sarayında sultan halk edilen insan;
Halikını bilmezse, sarayı zindan olacak…
EBEDİ AŞK
Edep ve haya ile Osman’ı an
Sıddıklar köşkünde Ebubekir can
İlim ve Hikmetsiz geçen ömre yan
Dilleri cihanı sarmış görürsün...
Sevr mağarasında yar ile yaren
Aşk ilmeğinde örümcek ağ ören
Her tecellide sebepleri düren
Elleri semaya varmış görürsün...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Şairimizin; Türk Edebiyatı, Yenises, Erciyes, Külliye, Kardelen, Kümbet, Güney-Su, Türk Dünyası, Yeni Düşünce. Bizim Ece gibi birçok dergide şiir ve yazıları okuyucularla buluşmuştur.
Dünya gündemini Mısır’dan, Yemen’den Küba’ya kadar ilgisi dahilinde tutan yazarımız; Elazığ’ın her türlü sorunlarını her kademe ve platformda gaile edinerek kaleme alıp, dile getirdiğini biliyoruz.
Yazarın umdeleri ısrarlı, kararlı ve süreklilik arz eder, bıtkınlık ve bitkinlik görülmez kaleminde; gayretkeş ve hamaratlığı mazisi ile subut bulmuştur.
Keleştimur; bu gün yurt çapında; kendi dalında en seçkin programlardan biri olan 1992 yılında başlatılan “Hazar Şiir Akşamları” M.Şener Bulut’un başında bulunduğu fahri kurula diğer arkadaşları ile birlikte katılarak bu programın baniliğini yapmışlardır.
Senelerdir Elazığ-Kanal 23 TV.’de yönettiği –Fikir Bahçesi - isimli program ilgiyle izlenmektedir.
Başarılı Gazeteciler Hizmet Ödülleri sahibi olan şair ve yazarımız Bedrettin Keleştimur;
-Türk’çe Konuşacaksak, Türkçe Konuşalım
-Bıçağı Bırak, Kalemi Al,
-Medyanın Sorumluluğu ve Aile,
-Türk Dünyası Hizmet Ödülleri,
-Elazığ 1. Ekonomi Kurultayı,
-Anadolu Medyasının Gelişim Çizgisi,
Gibi seminerler yanında; Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti’nde; fikri, edebi ve mesleki çalışmaları sürdürmektedir.
Gazeteci-yazar ve şair Bedrettin Keleştimur’un
Şiir ve yazılarında anonim bir çizgi hâkimdir. Edebi ürünlerinde gerginlik ve marjinal çıkışları göremeyiz. Mutedil bir metotla çalışır. Şiir ilhamlarını inanç zemininden devşirdiğini açıklıkla görürüz. Ayrıca, şiirlerine lirizm serpiştirilmiş olup, didaktik türde yoğunluk kazanır.
“Tuz ak olur
Toprak haki, tuz ak olur
İlim,hikmet göç etti mi,
Nefis cana tuzak olur.
Dağda şaki
Yola tuzak olur.”
Gibi özlü sözlere de imza atan Bedrettin Keleştimur’un
Elazığ-Harput konusunda kanaat önderliği yapacak bir birikime sahip olduğunu belirtmemiz gerekir.
Bestelenmiş eserleri bulunan, İLASAM ve Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi olan Bedrettin Keleştimur;
Halen; Elazığ Necip Güngör Kısaparmak İletişim Meslek Lisesi’nde medya tarihi öğretmenliği yapmaktadır.
Orta derecede Fransızca bilen ve üç çocuk babası olan ve halen yaşamını Elazığ’da sürdüren, yazdıkları ile yaşamı çelişmeyen şair ve yazarımız Bedrettin Keleştimur’a sağlık ve saadetler dileyerek bir köşe yazısı ile selamlıyoruz kendisini.
ELAZIĞ KÜLTÜR TAKVİMİ
Önemli, “bir teklifimiz” var,
“Elazığ Kültür Takvimi” hazırlayalım…
“2016 Takvim Programına” da yetiştirelim
Tabi ki, bizim arzuladığımız,
Türkiye’ye ve 81 ilimize “örnek bir eser” kazandıralım…
“365 sayfasında….”
Güzel Şehrimizi, bütün yönleri ile tanıtalım!
Öncelikle de şunu belirtmek isterim;
Bu, bir veya iki kişinin çalışmasından ziyade,
Her biri sahasının uzmanı,
Bir, ‘Heyet tarafından’
Birbirleriyle ilintili, ‘dantel misali’ hazırlanmalıdır!
Yılın 365 sayfasını,
Her takvim yaprağını çevirdiğimizde,
Elazığ’ı yaşamalıyız
Dört mevsim resimlerle,
Önemli şahsiyetleriyle
Tarihi ve Vakıf Eserleriyle
Halk bilgisiyle
Deyimleri ve Atasözleriyle
Fıkra ve Masallarıyla,
Efsaneleriyle,
Manileri ve Hoyratlarıyla,
Şiir ve Musikisiyle,
Tarihi Günleri…
El Sanatları vesaire…
Elazığ’ın tebessüm eden yüzünü,
Evlerimize kadar taşımak…
Her yaprağıyla bu şehri “Hatıralarıyla birlikte” yâd etmek”
Elazığ konusunda, ‘Bilinmeyenlere’ ulaşmak!
Ve bu şehir insanını, ‘paydaş etmek’
Büyük bir zevk olsa gerek…
Geliniz birlikte;
“Elazığ Kültür Takvimini…” hazırlayalım!
Ne dersiniz?
Bedrettin Keleştimur
Kayıt Tarihi : 20.5.2015 16:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!