Ekrem Şama Şiirleri - Şair Ekrem Şama

Gezintiye çıktım elifba içinde bu gece,
Gözüme takıldı, her bir kelime, her bir hece.
Kimi tepe taklak, kimi de eğrice büğrüce,
Her birini düzelterek, yeniden yazmak gerek.

Babın anlamı kapıdır, Hak yola açılmalı,

Müşrik ve zalimdiler, ezerlerdi mazlumu,
Nuh, olmuştu insanlık için gemi mucidi;
Bilenler çabalıyor kalıntı bulmak için
Acaba o gemiyi barındırır mı Cudi?

Kazıklı Firavunlar, ne zulümler ettiler,

Kapıları aletlerle açar amma,
Sermayesi bilgidir her çilingirin.
Siz gönüllere girmek mi istersiniz?
Elbet bunun da ilmi var, bilin girin! ..

www.ekremsama.com

BAKIN ELİNİZE!

Siz ey, böldük diye hep bayram edenler!
Bakın elinize, bebek kanı var mı?
Siz ey, rüzgarlarla savrulup gidenler!
Bakın elinize, bebek kanı var mı?

Baktım İlahi metinlere,
Bu gün on muharrem aşure.
Adem'le Havva indi yere,
Bu gün on muharrem aşure.

Bugün doğdu Musa ve İsa,

Her insan doğuştan benzer bir top hamura,
Şekil veren; toplum, aile, adap, töre...
Adam gibi şekil için herkes muhtaçtır;
İman’dan kalbura, İslam’dan adaptöre...

27.08.2007

Hayvan hakkından haberi olmayanlar, duyun!
İnsanlar! İnsanlık adına bunu okuyun!
Savaş hukukunu bilmeyenler beri bakın!
Okuyun bunu da, ahkam kesmeyi bırakın:
Önde Peygamber, Mekke'yi fethe gidiyordu,
Çölün evvelce görmediği en büyük ordu...

Eline geçerse eğer bir kumanda,
Paparazzileri birazcık aç ta bak.
Ne naneler yenir, alaca dumanda,
Üç değil beş değil, sayılmaz kaç tabak...

Borular döşenmiş eve kanal kanal,

Su diye kezzapla yaparsan bir gargara,
Dilin düşüverir, kopartarak dişleri...
Uzun saçlarını hiç yıkamadan tara;
Saçların yolunur, kopar tarak dişleri...

Kim traş olacaksa, kendi kendine elle,

Sıcaklar sinekler, ve de düşman ateşi,
Pis bir koku, ölmüş, atların çürük leşi...
Her gün böyle idi, çekilmiyordu hayat,
Dayanılır mıydı, olmasa maneviyat?
Bir gün akşamleyin, kesilmişti ki ateş;
-Biraz dinlenelim, şimdi gel Ali Kardeş!