Ego Olimpiyatları ve Narsisizm Pandemisi

Hayat egonun oyunları ile doludur ve evlilikler, para, iktidar ve güç sahibi olmak hepsi egonun oyunları

Sürekli devam eden ve bitmek bilmeyen bir süreçtir.

Yukarıya çıkmak için mücadele ve
aşağıya çekmek için mücadele ile geçer!

Bir kişiden kurtulmak için bir kişi aramak gibi.

Hangi tarafta ne için mücadele içindeyiz?

Ne kadar bilinçli, ne kadar bilinçsiz bir durumda olduğunuzun ne kadar farkındayız?

En tepede hepimizi alacak kadar yer olmadığını bildiğimiz halde nedir bu tepeye çıkmak ve çıkmaya çalışanı geri çekme çilemiz?

Hayal kırıklığı, acı, huzursuzluk ve mutsuzluk dolduruyor ise içimize hayatın seçimleri sonucu oturup bunu bir derli toplu ve sağlıklı düşünmemiz gerekir.

Düşünmek ve bir çare bulmak istemiyorsanız tutunun o zaman egolarınıza, en yüksek atlama rekoru sizi bekliyor.

Bir kenara fırlatıp atmazsan egonu ve bencil narsisizmini, paramparça etmezsen o seni paramparça bırakacak.
Yenmen gerekenin ne olduğunu fark etmeden yenilmiş hatta kendine yenilmiş sayılacaksın.

Kendi özüne ve özgürlüğüne dönmenin yolu bu muhteşem keşfi fark etmekle başlar.
Yarım asırlık bir tecrübenin satırları bu satırlar.
İşte o zaman kendi egona karşı olimpiyat kazanır, başkalarına karşı sürekli kaybetmezsin.

Ego ve bencillik narsist duygularla bir buz dağına dönüşür insanın içinde ve dışında buz tutar!
Erit onu, göm sevginin derin sularının içine kaybolmuş gibi okyanusun bir parçası ol.

Okyanus içinde hangi su damlası diğeri ile bir rekabet içinde ki!

Ne dünya senden ibaret ne de sen dünyadan ibaretsin

Her geçici gibi sende sadece geçip gideceksin.

Gücün sana verdiği üstünlük hastalığı seni bitirmiş haberin yok.

Yoktur kazananı ego olimpiyatlarının.
Kaybedeni çoğaltmak veya azaltmak oyununun bir parçası.

Narsisizm, bencilliğin hastalığa dönüşmüş halidir.

Egonun tavan yaptığı yüksek bir seviyesidir narsisizm.
Egosu tavan yapmışlara derin sevgisizlikleri sebebiyle narsist denir.

İnsanın yaratıcı enerjisini yok ederek, akıl ve sevgi gücünü dumura uğratır

Narsisistliğe soyunan her benlik, kendine yöneldikçe tam bir duygusal sağırlık ve körlüğe uğrar.

Narsisizm davranış bilimi uzmanlarınca, çağımızın vebası olarak adlandırılır.

Narsisizm toplumsal alanda yaşanır bireysel hissedildiği için mücadelesi kolay değildir.

Dünya da narsistleri kollayan, koruyan şirk ve şirk et düzeni hakimdir.

Marazi bir bağımlığın ürünleri, bu vebanın temsilciliğine çok kolay soyunurlar,
Narsisizmi besleyenlerde bu tipleri seçerek beslerler.

Özseverlik sağlıklı ve hastalıklı bir ayrımla insanda vücut bulur.

Hastalıklı öz severliği anlamayanlar,
Bu vebayı sağlıklı özseverlik diye benimserler.

Aslında her insan da ego ve narsist eğilimler vardır,
Hastalık düzeyinde narsitler bunun farkında olmadıkları gibi farkında olanlar bu narsistleri çıkarlarına kullananlardır.

Buna şahitlik ettiğimiz bir çavdan geçiyoruz.

On yıl önce yüksek sesle bunu dile getirdiğimde bu konuda bilimsel çaba gösteren insanların bile narsist sistem engelleri dolayısıyla toplumu buna karşı bir tedbir almaya yönelik aydınlatabilmiş değillerdir.

Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı nassisizm pandemisini ilk haber veren kitap olarak çok farklı bir çağa uyandırdı insanlığı.

Sağlıklı toplum yapısının en büyük tehlikesiydi.
Çünkü hastalıklı narsisizmde başarı sahip olmakla eşdeğer olduğu için karşısına kim çıkarsa hedeftir ve yenilmelidir.

Narsistler kısaca eziyet severler eziyet ettikçe zevk alırlar, doymak bilmezler.

Kanlı soykırım hala neden devam ediyor ve kanlı soykırımı büyüterek devam ettirmek çabası neden hala bir doyuma ulaşmış değildir sorusunun yanıtı nedir?

Tersten bir tanımlamayla sevgisizliği gizleme becerisi olarak tarif edilebilir.

Sevgisi olan cana kıyar mı?

Kendilerini ve hizmet ettiği çıkarlarını severler.
Kendine ve hizmet ettiği çıkara uymayanı ya terk ederler ya da yok sayarlar.

Bu saldırganlık ötekileştirerek her insan diğerine göre öteki görür.
Ve ötekileştirmek aslında çok kolaydır.

Ulusal devlet yapımıza bölücü bir darbe indirme çabasını ne ile açıklayacağız? Yıllar sonra toprak kaybı doğuracak böyle bir niyeti kanlı barış oyununa kurban edilebilir mi?

Ben sever hastaların aslında kendilerine ne kadar yabancı olduklarının göstergesidir.

Başkalarının başarıları hak arama mücadeleleri, onlara yöneltilmiş bir tehdittir.

Tek amaçları kendilerini kendileri gibi diğer narsistlere kabul ettirmeleri yeterlidir.

Onaylanmaktan çok hoşlanırlar tenkit sevmezleri gibi tenkit edeni tenkit ve tehdit ederler.

Yaşamları zavallı bir niyet kötülüğe takılı kalmış insanlıklarını ve merhamet duygularını yitirmiş varlıklardır.

Bir toplumun çöküşü sonrası suskun pörsümüş vicdanlar ve yorgun bir bilinçaltı ve biz bunu neden yaşadık pişmanlığı kalır.

Oysa buna bir niyet ve kötülük sebep olur. Örtülü bir hile ile suçsuz insanlar buna alet edilir.

Merhametsiz ve haz odaklı yaşamı tetikleyen kışkırtıcı unsurlar bu sonucun gerçek suçlularıdır.

Geçmişte böyle anılarak kalmış olmayı hak etmiş olmadıkları konusunda İnatlaşmak içinde hareket etmiş olmaları konusunda gün gelecek kendilerini kendileri affetmeyecek duruma düşecekler.

Caniliği sürekli fısıldayan bir anlayışın sonu aslında.

Yaşamı iyi okumasını bilmeyen sevgi dolu bir kalbin içinde neler olduğunu bilemez.

Acımasız bir iç karanlık zihniyet ile karşıya karşıya kalınmış sürecin adıdır.

Tarihini unutmuş veya tarihi unutturulmuş din, tüketim, borç vb yöntemler ile uyuşturulmuş, uyutulmuş her toplum aynı çukura bir daha bir daha düşer. Cicim ayları çabuk geçer.

Zalimlerin kariyer merdiveni olan toplumlar kendi merdiveni altında kalırlar.

Saygının yerini sayıların aldığı toplumlar hit faşist uygulamalar sonucu narsisizm pandemisi yaşamaktan kurtulamazlar.

Hak eşittir sayısal üstünlük sağlamak demek değildir. Üstünlük genel etik ahlakı koruyan bir anlayışı anlatabilir.

Dijital çağın insan tinini öldürmüş olması bir başka sebeptir. Böyle haklı görünmesi zor gözlem bir tespit eleştiri bile dijital ortamda can çekişecektir.

Mana ahlakı tüm mühendislik oyunlarını yenmiştir.

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️