▪️🔘▪️▪️ Yaşama her zaman genelin konuşmaktan çekindiği konu veya konular hakim olur. Cehaletin hakim olduğu toplumda toplum ihaneti ayakta tutmaya programlı yaşar. Gündem değiştirme adına günübirlik konuşulan konular gerçeği değiştirmeye yönelik aldatmak amaçlı çabalardır. Eğer yaşamda yaşanan gerçeğin ne olduğunu yakalamak istiyorsanız aykırı olan çabalara ilgiyi yönlendirmek doğdu olur. İlgi çekenlerden çok ilgi çekmeyen üzeri örtülen gerçeklere ilgi gösterirseniz kimse sizi yaşamda aldatamaz.* Örneğin sosyal ağlarda hiç beğeni almayan bir paylaşım en doğru ve gerçekçi paylaşım en çok beğeni alan ise art niyetli ve aldatıcıdır. Çok ve kalabalıklar gibi. Yaşamın değişmez gerçeği budur. Saklanan gerçekler günü geldiğinde çok konuşulur. ▪️▪️🔘▪️
▪️♾️▪️Önder Karacay ▪️♾️▪️
*Elli beş yaşında bir gözlemdir.
 
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




Öğrenir insan
Ya da öğretir yaşam
"Başını taşlara vura vura!"
Bizde "cambazlık" bitmez
Bakan oldukça,
Oysa ipte yürüyene değil
"Kimin yürüttüğüne" bakacaksın!
Tebrikler Önder Kardeşim...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta