hiçbir uçurum
düşmek korkusu kadar
yüksek gelmiyor gözüme.
ve artık hiçbir yıkıntı
yaşamak kadar
acıtmıyor etimi.
hiçbir şiir
susmaktan
daha çaresiz değil.
belleğimin
insafına bıraktım
bundan böyle bileklerimi.
zift olup
kendi yollarıma döküldüm
söktükçe söktüler
tüm renk ipliklerimi.
kaç punto olduğumu
hatırladım
sarkaçlar topraktan
çıkarınca kemiklerimi.
cenazem için
ezbere tüm ağıtlar
bu yüzden his yok
gözyaşı yok hiç
ıslanmaz artık
öksürürken kağıtlar.
bir gün
fazladan yaşıyorum
takvimlerle beraber
kendimi de sayarsam
ama ben bile bile
eksiltiyorum kendimi
yeni bir şiire dayanamam.
gümüşten bir
muskaydı sözlerim
yaşamak denen
büyüye aldandı
inkarlarım gitgide
daha çok paslandı.
gözlerim bugün
sallanırken şehir
tüm aynalarda
kendini aradı.
ses tellerimde
birer ayna kesiği
notalar da
beni yanlış anladı.
artık kaçarak
yaşamak istemiyorum
bir salıncağa biniyor
içimin tüm savaşları
kocaman bir
parka gidiyorum.
eğilip kendime
kendimi öpüyorum
kendim kere
ama eğilince
mideme kramp giriyor.
ben dönmeyeceğim
bundan böyle geri
dönüş biletimden kesin
yaşadığım fazladan günleri.
karşımda
günlerce susmuş bir çocuk
tırnaklarımla kazıdım
nerede biteceğini bildiğim
bir müebbeti.
Kayıt Tarihi : 25.4.2025 12:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!