Düşüncenin Karanlık Ormanında Bir Kaşif

Huban Asena Özkan
351

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Düşüncenin Karanlık Ormanında Bir Kaşif

Beynimde bir fırtına kopuyor, sınır tanımaz ve küstah
Rüzgârlar, düşüncelerimi savuruyor çöldeki kum taneleri gibi,
Bulutlar, arzularımı boğuyor bir bataklığın sessiz çığlığıyla.
Her dalga, kumsalıma vuran bir soru işareti
Kabuklarımda çatlaklar açıyor,
İçimdeki denizin tuzuyla kanayan yarıklar bırakıyor.
Ve ben, bu kumsalın çıplak ayaklı mahkûmuyum,
Kumlar zamanla avuçlarımdan kayarken,
Her tanesi bir “keşke”ye dönüşüyor.

Dedim ki: “Düşünme artık, sustur şu kargaşayı!”
Ama zihin bir kurt sürüsü ki aç, hırçın, gözleri çakmak çakmak
Besledikçe çoğalıyorlar açlıklarıyla,
Sustukça uluyorlar yalnızlığın ayazında.
“Her ne düşünüyorsan, onu düşünmek istemiyorsun,”
Çünkü düşünce, bıçaklarla çizilmiş bir dans
Müziği seçemeyen bir dansçıyım bende,
Adımlarım kanıyor, ritimse celladım oluyor.

Bir labirentin tam kalbindeyim şimdi
Duvarlar, geçmişin yankılarıyla örülü
Her taşında bir pişmanlık, her sıvasında bir korku.
Her köşede bir ayna asılı
Yansıyan ben değil,
Düşünmekten korktuğum ben,
Yüzümü tırnaklarıyla kazıyan, gözlerimi oyan.
“Çıkış yok!” diyor sesler,
Ama ben, duvarları yıkıyorum kelimelerimle
Her harf bir çekiç darbesi,
Her hece patlayan bir dinamit.

Beynim bir radyo ki açık ama frekansı hep karışık
Cızırtılar arasında kaybolan bir ezgi,
Parazitlerle boğulan bir çığlık.
“Dinleme!” diyorum kendime,
Ama kulaklarım sese aç
Susuzluğum, bu statik gürültüye bile muhtaç.
Kaybolan kendi sesimi arıyorum
Bir şiir miydi, yoksa bir fısıltı mı?
Yoksa çığlığım, denize düşen bir taş gibi
Sessizce yok mu oluyor?

Sonra anlıyorum:
Düşünmek, bir nehrin akışına köprü kurmaya çalışmakmış
Direndikçe çırpınıyorum, bıraktıkça taşıyor beni.
Kendimi bırakıyorum işte,
Taşların üstünde çizilen yaralarımı zamana emanet ederek.
Düşüncelerim artık bir kuş sürüsü
Uçup gidiyorlar kanat çırpışlarıyla,
Gökyüzüne sessiz bir manifesto yazıyorlar
Her iz, bir özgürlük ilanı.

“Ben, düşüncelerimin mahkûmu değil, kâşifiyim!
Karanlık ormanda yaktığım meşale,
Sadece yolu değil, korkularımı da yakıyor.
Alevler içinde yükseliyorum,
Dumanım gökyüzüne çizilen bir zafer tabelası.
Biliyorum:
Düşünmek istemediğim her şey,
Küllerimden filizlenecek
Bir çiçek ki kökleri geçmişin tortusunda,
Tomurcukları yarının ışığında açacak.
Çünkü en karanlık orman,
Ancak yüreği yananların ışığıyla aydınlanır…”

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 10.4.2025 18:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!