Gayeler pastadan koparmak payı,
Birer birer boylar meydana çıktı.
Selâm vermeyenler söylüyor dayı,
Beş yıl görmeyenler güler yüz baktı.
Eski başkan suyu çamurlu aktı,
Taşa söyler gibi söyleyip geçtin,
Ağlayan kalbimdi haberin var mı?
Her gördüğünde tüm kanımı içtin,
Dağlanan kalbimdi haberin var mı?
Senin için dünya rahat, tozpembe;
Aslını bozmamış bir güzel şehir.
Memleketin doğu sağrında Ağrı.
Güzel insanları, akan bir nehir!
Yurdumun gerili bağrında Ağrı.
Yolları bakımsız sandım sanki köy.
Anası gibi saç uzattı çoğu,
Bir çocuk doğursa ah şu erkekler!
Batıya gidiyor, sanıyor doğu;
Bir çocuk doğursa ah şu erkekler!
Ezdikleri kadın intikam aldı,
Her hürmete layık anne, nineler;
Çağdaşmış allısı ah şu kadınlar!
Birbirini ezer vampir keneler,
Yobazmış şallısı ah şu kadınlar!
Nerdeyse vücudun hepsi sergide,
Şiiri okumuş renkli bayanlar,
Kabından patlamış allı avratlar.
Gözleri fal taşı etmiş duyanlar,
Sınırdan atlamış ballı avratlar.
Okunan şiirin sözleri sivri,
AMELİYATHANE YOLU
Sabahın sekizi okunur künyen,
Moral iğnesini vursun kolundan.
Ölüme gidersin yıkılır dünyan,
Görevliye dua dersin dilinden.
Devlet sanatçısı sınavı duydum.
Bir Mart sabahında vardım Ankara.
Üç adet kitabı masaya koydum.
Heyetin önünde durdum Ankara.
Yolların daracık, araba dolmuş.
Selâmlar makama, boya, postaymış;
Hasta yatağına düşüp anladım.
Yaptığım hizmetler adi dostaymış,
Sırtta derilerden pişip anladım.
Gerçekten tam aptal buldum halimi,
Duyana hareket anlatır hali,
Her sözü söylüyor suskun dillerim.
Kalkmaz oldu artık kırıldı dalı,
Yazsa deniz yetmez puskun ellerim.
Baykuş gibi tüner kalırsın dalda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!