Paçalarıma kadar inmişti mesela
Bir taşın değerli olup olmadığı
Kafes arkasında eğleşiyoruz
Bir hastane komaya giriyor
Umut bir kızın yakasında nasıl durursa
Durmuyor gidiyor, gerçek şu ki
Denk güçleriz uykudayken hepimiz
Âheste çek kürekleri, mehtâb uyanmasın,
Bir âlemi hayâle dalan âb uyanmasın.
Âğuş'u nev-bahâr'da, hâbîdedir cihân;
Sürsün sabâh-ı haşr'e kadar, hâb uyanmasın.
Devamını Oku
Bir âlemi hayâle dalan âb uyanmasın.
Âğuş'u nev-bahâr'da, hâbîdedir cihân;
Sürsün sabâh-ı haşr'e kadar, hâb uyanmasın.
Şiirin detonesi mi olur Cengiz Bey zaten şiir dediğimiz şey kelimenin anlama zorlanmış hali olduğundan şiir detonenin kendisidir.
Fakat sakın siz bunu evde denemeyin
İlginç, ironik bir Furkan Çalışkan şiiri detonesi
Şiirin detonesi mi olur Cengiz Bey zaten şiir dediğimiz şey kelimenin anlama zorlanmış hali olduğundan şiir detonenin kendisidir.
İsmet Özel çocukları...
İsmet Özel çocukları...
yorumları okuduktan sonra birisine değil ama birilerine şunu demek geldi içimden..
insan dünyayı kargaşa olarak algıladıktan sonra bile zihninin bir yanıyla onu dengeleyerek karmaşa olgusuna dönüştürür..
karışık sayı başka şeydir..karmaşık sayı başka reel artı imaginer
zihin şiirde reel ile imaginer arasında bir yüzüş içindedir..
dadaist şiirde bile hissetirlmek istene bir öncelik vardır..yani saklanmak istenen bir nesnellik yadsınmaya çalışırken kendini eleveren bir hakikat vardır..
bir örnek yazalım bukoviski den
Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler
Tibet'e git
deveye bin
incili oku
ayakkabılarını maviye boya
sakal bırak
kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı
the saturday evening post'a abone ol
çiğnerken sadece sol tarafını kullan ağzının
tek bacaklı bi kadınla evlen
ve düz bir usturayla traş ol
ve kadının koluna adını kazı
benzinle fırçala dişlerini
bütün gün uyu ve gece ağaçlara tırman
keşiş ol
viski ile bira iç
kafanı suyun altında tut
ve keman çal
pembe mum ışığında göbek at
köpeğini öldür
belediye başkanlığına aday ol
bir varilin içinde yaşa
baltayla kafanı yar
yağmurda lale ek
ama şiir yazma!
Bü günkü Gün'ün şiirinden hoşuma giden tek cümle budur- 'Herkes kendi ölümüne riayet etmeli'
şaire ve okura merhaba ile
şiirin bir derinliği olduğu kesin
yazan açısından nevar ki okurun anlayabileceği
deşifre edebileceği anlakta değil
birçok okur şiirin seline kapılıp
boğularak telef olduğu kanaatindeyim
farkettinizmi nurani beyciğim birkaç gündür
yoklar efendim
olsaydı kerpeten çekiç sökerdi
şiirin kara kutusunu
eh yapabileceğimiz birşey yok
anlamadığım halde sevdim
şiirleri seviniz en azından
üzmeyiniz efendiciğim
nurani sen bizim herşeyimizsin
diye bağırasım geldi bak şimdi
ah özletme kendini nurani beyciğim
babı ali çalışanlarına hayırlı
akşamlar dileklerimle
esen kalınız
Bilemiyorum güzel mi yoksa güzel değil mi?Ben yine de bir şiirimi yayınlamak istiyorum yorum olarak kabul ederseniz veya nasıl kabul ederseniz...
------------
Adam..
Çamurlar ayağımı boyalı çizme gibi çizmeler sarar
Yapraklar dört yanımı çevreler yaprak yaprak sarar
Dikenler çalı çırpılar her yanımı kanatır çizip yarar
Adamdan saymazsan eğer, Ademden say beni..
Bir bak ki donmuşum karda bir bak ki yanmışım korda
Bir bakarsın arı gibi balda,kelebek gibi gülde
Yalnızım yüzüm gülmez gelde bana bir 'gül' de
Adamdan saymazsan eğer, Ademden say beni..
Rüzgar savurur kırk kaba girer değişirim bir günde
Güreşten çıkan mağlup gibi yenilmiş olurum künde
Dediğim olur ise ancak girerim çelik gibi zinde
Adamdan saymazsan eğer, Ademden say beni..
Yürürüm ararım verilecek kararım elimdeki elma
Belki berduşum benim için hiç fikirsiz kalma
İlk zamanlara benzer mahvoluşuma da sebep O Havva
Adamdan saymazsan eğer, Ademden say beni..
Niyazi Sakar
Çağın şiiri bu. Şehrin dar sokaklarının, girift karmaşık, yerlerin şiiri. Keçiler Arnavut kaldırımlarda, tıkır tıkır parke dar sokaklarda nasıl yürüsün. İlla dağ olmalı, su olmalı, yol olmalı diye bir şey yok.
Çağ bu değil ki azizim. Çağın içinde karmaşa var. Akıl karışıklığı var, buhran var. Hızlı yaşayıp kısa düşünme var. Evet, tatsız bir şey ama maalesef yaşanılan gerçeklik bu ve buna yaban öküzü gibi kalmak doğru değil.Dahası şiir çözüm üretmek için değil var olanı dillendirmek içindir en fazla
Şehirler öyle yerler ki, cadde ortasında birileri düşüp bayılsa kimse ambulans çağırmaz oldu. Aman başıma iş açmayayım diye. Gördüğü cinayeti kavgayı görmüyor insanlar, şahitlik etmemek için.
Şiirin böyle şeylere işaret eden teması gibi karışık bir lisanı var.Bir yatağın üstüne rastgele dağıtılmış bir albümden fotoğraflar gibi duruyor.Ama o fotoğrafları dağıtan şairin kendisi.Ve kendi bilinç altında belli bir sıraya koymuş.
Şiiri, modern hayatın insanı öteleyen, iteleyen, hiçleştiren bu yarasını kendi yarası sayarak yazmış şair.
Diye düşündüm şaire ve okurlara saygılarımla
Vallahi Naci kardeş ben penceremin önünü ekmek kırıntılarıla doldurdum ve mutlaka benim güvercinlerim gelecektir.
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta