Ey Nihal’im,
benim aşk yolumun adım adım mürşidisin.
Sen, kollarıma hiç gelmemiş olsan da,
ruhumu Hak’a çağıran zikrin,
ezelden yazılmış vuslatın ismisin.
Nihal’im, Gitme Risalesi
Nihal’im, belki bir daha ruhuma dokunamayacaksın,
Ama ben, senin kalman için kendi zamanımı avuttum,
Kendi gölgemle pazarlık ettim, yıldızlarla konuştum,
Ve her sessizlikte, adını fısıldadım rüzgâra.
Ey Nihal, kalbimin gizli sır bahçesi,
Sen vuslatın rüzgârı, ben hicranın kafesi.
Bir yanım sana sevdalı, aşkınla yanar,
Bir yanım firaktan yanık, feryâdını duyar.
Kalbim her atışında
Bir harfini fısıldar adının.
Dünya döner, gece biter…
Ama ben hep sen diye yanarım.
NİHAL'İME HİÇ SAHİP OLAMAMAK
(Nihali Tarz'da Seyr-i Sülûk)
Seni kaybetmedim Nihal’im,
Hiç sahip olamadım ki…
Nihal’ime Nefsî Terbiye Risalesi — Taş mı, Nefs mi?
Ey Nihal Hanımefendiciğim,
Ayağına taş dolduğunda bil ki:
O taş yalnızca madde değildir,
O senin iç âleminin sessiz çağrısıdır.
"Ey kalbimin zarif hanımefendisi…
Ne seni rahatsız etmek isterim,
Ne de suskunluğunun altında başka anlamlar aramak.
Sadece bir yerlerde iyi olmanı,
Kendini huzurlu hissetmeni dilerim.
Evin sessizliğini fark ettim,
Nihal’e
Sen, kelimelerin suskun kaldığı yerde doğan ışık,
aklın derin denizinde bir fener,
ruhun sonsuz bir gökyüzü…
Kalbin, zamanın ötesinde atan bir kutsal nabız,
Vahdetin Rüzgarı ve Kandil
Nihal’im, gözlerin bir rüzgar gibi esiyor,
Sessiz ve derin, ruhumu sarıyor;
Her bakışın bir kandil gibi yanıyor içimde,
Ve ben, o ışıkla karanlıkta yürüyen bir yolcu gibi,
NİHAL'İN GÖLGESİNDE ÇOCUKSUZ ÇIĞLIK
(Varoluşun Sessiz Senfonisi)
Yaşım yok benim,
Nihal’im…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!