o akşam kahvelerde
Neşet'den türküler çağrılır
'seher vakti çaldım yarin kapısın
baktım yarin kapıları sürmeli
hoş bulmadım otağının yapısın
çıkageldi bir gözleri sürmeli
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Şiirlerinizle o günleri yeniden yaşıyorum yüreğinize sağlık efendim kaleminz daim olsun tam puanımla saygılar
Nevtron marka pikaplı radyolarda taş plaklardan sonra çıkmış olan 45 lik denilen plakları dinlerdik.Ucu iğneli kolu büyük biri titizlikle plağın üzerine yerleştirirdik ve türkü başlardı.
Neşet söylerdi
.
Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kusur
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır
Köyünden kopup gelmiş adına şehir dedikleri gurbet ellerine herkesin gönlünde gizli bir Zahide'si vardı düşünürdü...Hüzünlenirlerdi. Ağlardı...
Şiirleriniz yarım asırlık bir devri anlatıyor.Şiirlerinizi okudukça bir belgesel seyrediyor hissine kapılıyorum. okudukça yeni birşeyler hatırlayıp yeni birşeyler keşfediyorum sayın Çelikli .
'Daş üstüne daş goydum ben
Gül yastığa baş goydum ben
Gız seni gelcesin diye
Sol yanımı boş godum ben
Daş üstüne daş durur mu
Yar üstüne yar olur mu
Yar üstüne yar sevenin
İki yakası bir olur mu...'
Dostlukla....
Sevgili dost bu türküleri bizler çobanlık yaparken dağ başlarında avazımız çıktığı kadar o anlaşılmaz sesimiz ile söylerdik. Güzel söylüyormuşuz gibi birde düğünlerde 'haydi kızlar söyleyiverin gari şu dağlarda söylediğiniz türküleride bi dinleyek' Bizde yine ağızlar bir karış açık başlardık söylemeye, kimsede kulaklarını tıkamazdı. Güzle söylüyormuşuz demekki.. Kutluyorum. saygılar
hem okuyorum hem gülümsüyorum ne birikim arkadaşım
müzeyyen başkır
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta