Bir düşünürün görüşüne göre dokuza on kuralı şu şekilde açıklanıyor:
Başımıza gelen tatsız olayların, üzüntülerin, sorunların, mutsuzlukların,
Onda biri bizim elimizde değildir, onda dokuzu bizim elimizdedir…
Nasıl mı, bir de örnek veriyor: Bir evde kahvaltı ederken, evin genç kızı,
Bir bardak çayı, kaza ile babasının pantolonuna dökmesi suretiyle,
Bir gerginlik yaşanıyor. Baba dikkatsizliği nedeni ile kızına şiddetle kızıyor,
Bağırıp çağırıyor, azarlıyor, kalbini kırıyor, adeta masadan kovuyor…
Dedi: düş içime sır olsun müsveddeler.
Uçsun bir dem! uçsun buzdan kalbimde.
Hangi yitik güzden kalmış bu yaprak
Bu bahnamede şal.. inmez üstümüzden
Devamını Oku
Uçsun bir dem! uçsun buzdan kalbimde.
Hangi yitik güzden kalmış bu yaprak
Bu bahnamede şal.. inmez üstümüzden