1.
Uyandı baharım.
Uyandım mevsimlerin cennetine.
Yalınayaklı bir türkü gibi
dalların içinden bir sıcaklık yürüdü toprağa.
Tomurcuklar patladı birer birer.
Ağaç göğsünü yavaşça açtı.
Yeşilin bin bir rengine büründü.
O ilk nefeste çoğalan bir sevdaydı bu;
o buluşma,
dağların eteğinde tutuşan ilk ateş gibiydi.
2.
Yaz olup geçti zaman.
Yağmur vurdu, güneş yaktı, rüzgâr esti.
Dayandılar birbirlerine,
direndiler her zorluğa.
Biraz serinlik, biraz gölge
ve biraz hayat oldular.
İki yalnızlığın kaderi birleşti.
Ağaç, gövdesinde büyüttüğü sessiz sevinci
yaprağının yeşiline bıraktı
ve sevdaları kocaman oldu.
3.
Biliyoruz ikimiz de
bu mutluluğun uzun sürmeyeceğini.
Kar örtmeden üstümüzü ayrılacağız.
Yavaş yavaş bir sarı yorgunluk çökecek;
sarılacaksın,
bir sonbahar rüzgârına terk edeceksin dalını.
Usulca süzülüp t düşeceksin toprağına.
Sanma ki bu ayrılık sonsuz bir veda olur;
çünkü bizimkisi
bir sonraki bahara saklanmıştır bir sevda.
İstemesem de
sensiz çırılçıplak kalacağım.
Nafiz Faik Erbaş
Kayıt Tarihi : 20.11.2025 21:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!