Bir dünya gibi alemi süsleyen ziynetler, akla izana ziyan veren bir ihtişam,
Kimin yaptığı meçhul rölyeflerin üzerinde, fırtınaları çağıran ruhları mefluç eden o sedalar aksettii düşündüren bir mekan,
Kayzer'in sarayı viran olmadan muhteşem olsun istedi, ne çare firavunun zindanları sarmış gibi zulmet ile zilletin diyarı bir ihtişam
Adım söylensin istedi, yağmurla eridi her damlası vurdukça rahmetin, arzumuydu bu inkisar,
Sonunda kavuştuğu iki taşlı hisar haktan reva görülen bir ihtişam,
Badbaht eder, her fani beşerin riyası, kendine yakışır zannederken ne ola, bir nişan gibi ihtişam,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
emeğinize sağlık farklı bir şiir olmauş
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta