Artık söyleyecek sözüm yok.
Dilimin ucunda bekleyen
o solgun kelimeler
çoktan bir göç yoluna düşüp
gitti tenime değmeden.
Bazen, rüzgârın yön değiştirdiği anlarda
duyar gibi oluyorum
içimde yankılanan o eski tınıyı,
sanki eskiden sevdiğim biri
fısıldayıp geçiyor yanımdan.
Sessizlik
artık bir boşluk değil;
içimde kurduğum loş bir oda.
Ne kapısı var
ne penceresi,
ama dışarı çıkmayı da
istemiyor kalbim.
Biliyorum,
her ses sonunda burada çözülür:
kendi gölgesine,
kendi karanlığına,
kendi derin huzuruna çekilir.
Ve bazen,
gecenin içinden süzülen bir adım sesi
dokunuyor yüreğime;
kimin olduğunu bilmeden
ona biraz yaklaşmak istiyorum,
ama sessizlik hep aramızdaki
ince camı hatırlatıyor bana.
Sonra anlıyorum ki,
susmak sadece bir duruş değil,
kendi içimde sakladığım
eski yaraların nefes alışıdır.
Kelimeler ölünce değil,
iyileşince susuyor insan
ve ben iyileşmenin
karanlık tarafında duruyorum.
Sadece
sessizliğin nazik ellerinde
yavaşça
dinleniyorum.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 23.11.2025 19:11:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!