Sen kendinden kaçmaya çalıştıkça ben sana yakalanıyordum. Senden habersizce içimde kurguladığım binlerce kopuş senaryosundan hangisinin gerçeğe döneceğini bekliyordum. Bunun nasıl bir sancı olduğunu asla anlamayacaktın. Çünkü sen kaçmayı isteyen, ben, kaçma bende kalmanı istiyorum diyendim. Hiçbir zaman tamam seninim cevabını duyamayacağım bekleyişti bu. Ne zaman, nerden geleceği belli olmayan ve sadece senin iki dudağının arasına sıkışıp kalmış olanı bekleyişti. Böylesi bir bekleyişin sancısını sana nasıl izah edebilirim ki? Bildiğim tek şey, gittiğin zaman yaşamıyor olacağım. Sen yaşayacaksın. Ben yaşamadan seni yazacağım. Yüreğimi en son yüreğine defnetmiştim. Başım sağ olsun…
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;