Huşu içinde uyuyan kalbime inen bir azap gibiydin. Derindin, derdimdin, dille telaffuz edilemeyecek kadar malayaniydin. Seni, ruhuma örtünen zamanın kıblesi saydım. Ruku ettim, dualarımı her İsmailin kurban ediliş tarihinde sana adadım. Tefekkür etmeden tevekküle iman ettirdin. Kalbimi, kalbine esfel-i safilin eyledin. Ben Nesimi değildim, beni tenimden, derimden ettin. Ben İbrahim de değildim, bu kor ateşi yüreğimde yakmanın manası neydi? Tüm mesele Nemrut olmak mıydı? Tanrı olup ateşten cennet yaratmak mı? Deva olayım derken dilhun etmekten başka bir yol bulamadın. Mahsur kaldım, bir serçe kuşun kafeste çırılçıplak çırpınması gibi. Yaşamı bana caiz kılmıştın fakat beni mekruhlarla yaşattın. Neyine aldandım, yüzündeki nuru Tanrıdan çaldığını sandım. Ben sanarak yaşadım, kendimden birkaç parça tek kaldım.
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta