DİL
YARASI
Allah,
hiç birimizi aynı hassasiyette yaratmamış.
Kimimiz, “nasıl gönül kırılır” sevdalısıyız
kimimiz de “nasıl gönül alınır” sevdalısı.
...
Hassas bir yüreğiniz varsa,
ne zaman ne yapacağı belli olmayan
şu üç cins insan tipiyle imtihan
olursunuz.
İlki,
aradığı çareyi kendinde bulduğunu zanneden bencil,narsis tiplerdir.
Bunlar gönül hanesine,
“avize dükkanına giren fil”gibi girerler,
kırıp dökerler ve fil hassasiyetiylede hayatınızı mahvedip çıkarlar.
...
İkincisi,
her konu hakkında fikri olan,
kalbinize değil sinirinize dokunmayı tercih eden,
hem hakim,
hem savcı,
hem avukat olan
sen ağzını açmadan seni yoran,
yargılayan,
hayatınızı mahvettikten sonra da
pişkin pişkin çıkanlardır.
...
Üçüncüsü de,
akmayan,
kokmayan
etliye sütlüye karışmayan,
yaşadığını zannedip aslında hiç yaşamayan,
bilmesi gereken şeyi sağır sultandan
sonra duyan,
yaşarken içi geçmiş tiplerdir.
Bunların dünya yansa “içinde bir tutam otları” yoktur.
...
Bu üç insan tipi,
hassas gönülleri dert sahibi yapar.
...
Bu insanlarla savaşacak kadar kendinizi
zayıf hissettiğinizde
Taa ...”Şurama kadar geldi”
dediğiniz de,
karşılıklı oturup ağlayabileceğiniz,
“nasıl gönül alınır”sevdalısı
birine ihtiyaç duyarsınız.
Kimseyle konuşmaya mecaliniz yoktur ama onunla bakışsanız bile size yeter,
O sizin dünyalığınızdır.
O sizin hayat bilgisi hocanızdır.
Dertlerinizi,
O’nun dizinin dibine
olgun bir başak gibi oturup,
boynunuzu büküp
tane tane anlatmak istersiniz.
...
Maksadınız,
ne içini dökmek,
ne dedi kodu yapmak,
ne de vatan kurtarmaktır.
Maksat,
hazır dostu bulmuşken
iki lafın belini kırmak,
paylaşıp hafiflemektir.
...
çünkü, eskiler der ki;
“Onulmaz yaradır cerh-i lisanı”
(İyileşmeyen tek yaradır dil yarası)
dost ile muhabbettir tek şifası.
Öyüce
Ömer YüceKayıt Tarihi : 5.5.2025 18:27:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!