DESTANSIZ SAKARYA
sakarya'nın ruhaniyetine
Yorgun ruhumla düştüm baş koyduğum divana,
Sakarya! dertlerim var, dinle dökeyim sana...
Asrın azgın ateşi canıma düşüp yaktı
İçimi ezer delice bir cesaret
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Devamını Oku
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Dudaklarıma sürdüğün, zehir renkli bal ile,
Ruhumda inkisarım, gönlümde kutsal çile.
Demiştin bize bizzat, yol O’nun, varlık O’nun,
Işığına kan düştü sanki Büyük Doğu’nun...
Fahişe yatakları kahraman otağıdır,
Lafazana cenk yeri, mezbele yatağıdır.
Dostluğu yüreğime kefensiz gömdüm artık,
Sana verilen sözü, çok geride bıraktık.
Çirkefleşti topraklar, tohum çürümüş şimdi,
Bizim olan tarlaya, piç tohumu kim gömdü...
Gökten inen ışığın katranlaşmak hevesi,
Kutlu nurun altında, cürmün en kepazesi.
Sen yürüdün, ardından kim geldi dön de bir bak,
İzinde sabit kalan, kaç gönül var, kaç ayak.
Sakarya! kandillere kan emzirdi cüceler,
Geceyi şirret bastı, günü sardı geceler...
*******
Ahlakın dersini ver, dile gel, dillen artık,
Surda gedikler tutuk, özde sevdalar yırtık.
Şimdi karşımda duran, bir cansız Anadolu,
Sakarya! seni bekler destansız Anadolu...
NE DİYEYİM !!!
TAM PUAN
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta