Bugün gözyaşlarım düştü peşime
Bırakmadı nazarlar bedenimi
Perperişan kaldım yalnızlığın çemberinde
Bugün gökyüzü karanlıklar ağladı
Yüreğim karalara dolandı
Kördüğüm savruldum yalanın ortasında
Bana yârin dudağını hatırlatan şehir
Lefkoşa
Bugün gri düşlerin arasında dolaşmakta olan
Ben miyim, o mu?
Ruhum titreyen adımlarla zamanı solumakta
Ve özlemimden ezim ezim dökülüyor
Savrulmak kendini bırakıp rüzgârın akışına
Kendini koyvermek zamanın kucağında
Geçmişin tozları arasında kaybolup
Bulmak kendini yeni bir sayfada
Ve yeniden yaşamaya başlamak aşkın atışlarıyla
Sana aşk tutulmam nedendir
Bir uyku yarısında?
Nedendir
Gökyuvarlarımın yıldızlarınla döşenmesi;
Sancıyla düşmem ellerinin tınısına?
-
Sen
Ruhumun incisi,
Öyle derinlerde, öyle derinlerde saklanmışsın ki…
Tam 700 yıl seni beklemişim.
İçimde yanan hasretle başa çıkamadım bilesin.
Ne dağ kaldı, ne taş, deniz, ne de toprak
Kapalı kapılar ardına düşen gönlümü
Harabeye çevirdi karanlık
Suskuları parçalarken her gece
Serab-ı hayalim yok oldu artık
Aksi kayboldu gözlerimin
Bir gün yüzünü görmek
Ve bir çayın deminde demlenmek gönül gönüle...
İstanbul'a karşı
Konuşmak hayatı usulca
Bir gün sesine kavuşmak
Kokun
Doğumcul tütsü,
Beni bana hazırlayan ana rahmi gibi
Buğulu ve sıcaktı.
Tarihin en çalkantılı seyahatinde
Asıl umut
........ / bu olmalı;
........ / İnsanın içinde beslediği ötesi...
Özlüyorum, biliyorum
Konuşmayı en çok
Susup susup haykırmayı…
*
Saatlerce sarılı kalsam
Dakikalarca gözlerine dalsam
slm dervişe beni tanıdın mı ben Kütahyadan Mustafa Tuğrul Koşar seni çok aradım ama ulaşamadım yeniden başlayacak dostluğumuza seni tekrar arıycam sende bana mail at [email protected] bir tane şiir kitabı çıkardım ikincisi çıkacak antolojiden şiirlerime bakabilirsin şimdilik hoşcakal ...