Gönül penceremle dünyaya bakarken
Melodiler ince ince sızar içime
Gözlerim bulutlanır.
Güneş; sonra gece, karanlık
Rüzgar derin bir sessizlik sonrası hafifçe vurur yüzüme.
Nisan son yağmurlarını taşır tenime
Mecnun’a bürünürüm her gece
Kanar mecruh yüreğim sessizce
Bunca zulme karşı sevmek niye
Sormalı ter ü taze gonceye.
*
Sinemin her ücrası oluyor yare
Duygular yolunu mu kaybetti,
Yoksa öldü mü sahiden?
Peki ölüyken nasıl hissedebilir yürek
Hisseden bir yürek olmadan?
*
Gözler görmeden de görürdü
Bir destan var gözlerine adanacak
Bir destan ki,
Ne depremler yeter anlatmaya
Ne volkanlar, seller...
Bir bakışı işler ilmek ilmek
Zaman geçip gider hafif bir esinti gibi,
Tek silik anılar kalır raflarda.
Gerisi boş nasıl olsa desek de
Hayatı bize anımsatan, o anılar değil mi aslında?
Hepsi de hatırlanmaz gerçi ya;
Kimisi kaybolur gider tozların arasında
Yüreğin seni yanlış yerlere sürüklüyorsa
Gözlerdeki manayı çözemiyorsan artık
Bakışlar anlam kaymasına uğrayıp
Yanlışın ne olduğunu bulamıyorsan…
*
Kelimeler silikleşiyor,
Bir yangının ortasında bulursun seni
Kurtul kurtulabilirsen ateş adasından
Yüreğine közler düşer, o düşer
Çırpınırsın, kaçamazsın, erirsin sıcağından.
*
Vurursun kendini bilinmez yollara
Karlar çoktan eridi,
Son yağmurlar da düştü toprağa.
Toprak, aşk koktu...
Babam;
Ekmeğini taştan çıkaran,
Elleri nasırlı, pantolonu yamalı babam.
O en katıksız sevgiyi yaşayan ve yaşatan,
O en şefkatli kollarıyla saran.
Üstü başı toprağa bulanık, kirlenmiş,
Kurmaca semboller takındı
Ve çöz, dedi hışımla
Göğsünün yarılan yanlarına tuz oldu,
Elmas oldu, inadına aşk kondu.
Tınılı bir kıyafet takındı
slm dervişe beni tanıdın mı ben Kütahyadan Mustafa Tuğrul Koşar seni çok aradım ama ulaşamadım yeniden başlayacak dostluğumuza seni tekrar arıycam sende bana mail at [email protected] bir tane şiir kitabı çıkardım ikincisi çıkacak antolojiden şiirlerime bakabilirsin şimdilik hoşcakal ...