Dert ettiğin ölümse? 
O dert değil bir derman.
Bahsi geçse gülümse! 
Zira Hu’dan o ferman.
Kim üzülür doğuma? 
Tam tersine gülünür.
Mevt deyince soğuma! 
Düşün niye ölünür? 
Yolcu iken her beşer; 
Fani yurttan ebede.
Nasıl deyip şuna şer; 
Hayır dersin kebede? 
O, zahmetten kurtulup; 
Kavuşmakken rahmete
Niçin dersin ey nefis; 
Devam eyle zahmete? 
De kızar mı bir asker; 
Gündem olsa teskere? 
Madem öyle ey asker; 
Anlayış koy o ser’e! 
Amel yoksa tasalan; 
Ve mümkünse hiç ölme! 
Biliyorsan yas falan? 
Durma ağla ve gülme! 
Hemen edip itiraz; 
Ta’n eyleme talihe! 
Yok, bu işte bir garaz! 
Zira cennet Salih’e! 
Olup hemen karamsar; 
Düşme birden yeis’e! 
Olsun dersen zarar, kar; 
Yap gereği ne ise! 
Nadim olup mazine; 
Yönelirsen Mevla’ya
Mazin olur hazine; 
Kavuşursun evlaya.
Ne kız ona ne darıl; 
Çünkü o bir halaskar.
Dine inan ve sarıl; 
Bil o zaman halas var! 
Kebed: Zorluk, meşakkat, dik yokuş..
       Abdullah Toroslu
       27.07.2013-İzmir
Kayıt Tarihi : 27.7.2013 10:52:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



TÜM YORUMLAR (1)