DEPRESYON ŞİİRLERİ

DEPRESYON ŞİİRLERİ

Mehmet Raşit Er

Yine bu gecede.
Anlayanım yok.
Yüreğim sızlıyor.
Hiç soranım yok.

Depresyon değil.
Sonmasyon değil.
..

Devamını Oku
Nurullah Can

Sabah,yatakta

Odamda solgun bir gün ışığı
Uyanmak istemiyorum dünyaya
Uyumak sonsuz saatlerin yalnızlığına
Sonra bir ilaç bir ilaç daha

..

Devamını Oku
Erdem Kapusuz

bir yaşamın ve acıların
ardında kalandır geceler
ağır ağır çekilirken
çıplak ve titrek bedenlerin üzerinden
eskimiş kartpostallar gibi
sararır ve gider

..

Devamını Oku
Hatıp Hüsnü Karagöz

Dedem derdi ki bize uzunca bakıp bakıp,
Maşallah ki maşallah sırtımı sıvazlayıp,

Bizden uzun olacak torunlarımın boyu,
Aynı olduğu halde bizimle hava suyu.

Şükür süpürge otu yemekten kurtuldular,
..

Devamını Oku
Necdet Erem

EŞLİK Mİ - EŞİTLİK Mİ?

BİR DOSTUMA ADINI YENİ DUYDUĞUM ANARŞİST FEMİNİSTLER ADINA GÖNDERİLMİŞ OLAN DELİ SAÇMALARINA KARŞI YAZDIĞIM BİR YAZIDIR,

Güncel olması hasebiyle faydası olur düşüncesi ile dostlarım ile paylaşıyorum.

Biraz uzun olmasına rağmen az sabır göstererek okuyan kardeşlerim inşallah istifade edeceklerdir.
..

Devamını Oku
Erdogan Verim

YARABBİ..

Her günün telaşı bitirdi bizi

HER GÜNÜN YORGUNLUĞUNDAN

BİR PİŞMANLIK
..

Devamını Oku
Mustafa Sürmeli

"Kar"ın altında yürüyüp ıslanmıştık,
Her ne kadar "o kar"; "bu kar" değilse de,
Aynı çatı altında kalmışlığımız da oldu bir kaç gün,
"O çatı"; "bu çatı" değilse de,
Alaçatı da değildi,
Bu parçayı dinlememiştik ama,
Bu şarkıcıyı dinlemiştik...
..

Devamını Oku
Oğuz Oğuz

Çarılçamur mahallelerin kahverengi suyunda,
Hergün filme çekilmekte uzun metraj kabuslar..

Yani Anakonda Yılanları sarsılırdı sularda..
bataklıkta sarılan çiftkağıtlı cigaradan,
katranlı vesvese üflerdi hepyılanlar,yılan
bıçaklarıyla racon kesen mahlukat,kokain çekerdi
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Müzikle ilgilenilen
Herhangi biri,
Rahmaninovun ikinci
Piyano konçertosunu
Mutlaka dinlenilemiştir.
Rahmaninovu asınıl
Meşhur yapanılanın
..

Devamını Oku
Dede Efendi

Doğru Karar

Mazbut bir aile babası sayılırdı çevresinde. Kendi işinde hırslı fakat düşünmeden hareket etmeyen, duygunun işte yeri olmadığını bilen bir kişilikti. Gelgelelim özel haya-tında oldukça duygusal sayılırdı. Romantizmi hep canlı tutuyor, duygusallığından mutluluk çıkarabiliyordu. Üniversite yıllarından bu yana okumaya ve yazmaya hiç ara vermemişti. Ailesi kendisi ve iki çocuğuyla beraber dört kişilikti. Eşini üniversitede tanımış ve askerliğini yaptıktan sonra evlenmişti. Eşi özel bir şirkette insan kaynakları müdürlüğü yapıyordu. Çocuklar büyüyene kadar ailelerinden epey yardım görmüşlerdi. Aksi halde eşinin özel şirketten ayrılması icap ederdi ki bu da kariyerini yarım bırakması demek olurdu. Adam orta halli, on çalışanı olan bir pirinç döküm işletmesi çalıştırıyordu. Bu mesleği tesadüfen öğrenmişti. Lisede okurken babasının mobilya yapım malzemeleri satan dükkânında yazın yardım ediyordu. Dolap kapak tutacakları, koltuk ayaklarına veya masa, sehpa ayaklarına takılan pabuçlar, anahtar deliklerine takılan işlemeli dökümler, cam sehpaların altlıkları ve süslü ayaklarını sarıdan dökmek modaydı o yıllarda. Sipariş üzerine çalıştıkları bu işi yapan yaşlı, babadan kalıt sanatkar ustaya bir yakınlık duyuyor ve fırsat buldukça dükkanına gidiyordu. Ve hem yapılan işten, hem ustanın aktardığı deneyimine dayanan görüşlerini dinlemekten zevk alıyordu. O günler usta meslek sırlarını olduğu gibi aktarmıştı.

Üniversitede iktisat okumuş, askerliğini bitirince ailesi büyük şehre taşındığı için, oraya yerleşmişti. Birkaç yıl süresince, özel fabrikalarda muhasebe müdürü olarak çalışırken ilişkisi devam eden kız arkadaşı ile hayatını birleştirmişti. Bu evlilikten iki yıl arayla önce oğlan, sonra kız çocuğu doğdu. Buyruk altında çalışmaktan oldum olası hoşlanmazdı. Ne iş yapacağını düşünürken, sarı dökümcülüğünü her zaman göz önünde tutuyor ve piyasa araştırmasını ihmal etmiyordu. Fikir almak için yanına uğradığı kalıpçı akrabası da onu yüreklendirince; dükkân aramaya başladı.

Birkaç yıl içinde işleri rayına oturtmuş, yanında çalışanların sayısı ikiden beşe çık-mıştı. Bu dükkân açma işinde eşinin de büyük teşviki ve desteği olmuştu. Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır; sözüne inananlardan olmuştu. Çocuklar ilkokula başlamış-lardı bile. Gelişmekte olan bir işi, anlaştığı bir eşi vardı. Bu mutluluk en büyük zenginlikti. İçten içe bilinçaltına, ya bunları kaybedersem korkusu yerleşmeye mi başlıyordu ne? Eskiden bende böyle bir korku yoktu. Bende ne kadar rahattım diye düşünmeye başlamıştı son aylarda. İşler de gittikçe açılıyordu, siparişlere zor yetişiyorlardı. İki sarı dökümcüsü ve iki sıvamacı almak üzere ilan astı vitrine. Sanayi de haber çabuk duyulurdu zaten. Bir hafta içinde kendisiyle beraber çalışanların sayısı on’ a çıkmıştı. Bir kişi daha alırlarsa KOBİ’lere tanınan her türlü teşvik ve kredilerden de yararlanma fırsatı doğacaktı. İşler böyle giderse altı aya kalmaz o da olurdu.
..

Devamını Oku
Erdal Çoban

Terkedilmiş hayatları yaşayanlardan mısınız?
Başrol de olmanız gerektiğine inandığınız bir sette hep figüranlık görevi almak insanı yoruyor olsa gerek
Birde başınızdaki yönetmen sürekli onu yapma günah, bunu yapma sevap diye bağırıp duruyorsa yandınız gitti
Yalnızlığınızı aynalar boyu çıplaklıklardan çalanlardansanız
Çaldıklarınız size karanlık, depresyon ve umarsızlık olarak geri dönecektir.
Perdeler kapalı ve ışık yokken rahatsız olmamaya alışmışsanız; siz de bizlerdensinizdir demek
En son ne zaman içten bir sarılışın burunda kalan kokusunu derinlerinize çektiniz.
..

Devamını Oku
Tülin Açıktepe

Yaşadığım ölümün acısı,
En sevdiğine son veda bu.
Tüm günü, kara kıyafetler içindeki,
Depresyon nabız atışlarını işiterek,
Ve
Bıçak dayalı dudaklarımın ardındaki iyi dikilmemiş dişlerimin bestesine ortak olarak geçirdim.
Gözlerden akan, timsahımsı miras damlaları
..

Devamını Oku
Ferhat Bener

Bir yığın gereksiz abidesi,
Boş yere gürültü kirliliği,
Kulak kazıntısı bir nevi, bu yaptıkları,
Depresyon, hatta intihar nedeni bu,
Mide bulantısı, kafanın yalnızlığı bu,
Tek başınalıgın verdiği büyük acı,
Odunun sobada yanmaması gibi sinir edici,
..

Devamını Oku
Mevlüt Bicik

Kimileri evlenerek gelmiştir. bu Vatana
Susar geçer,cevâb vermez kendine lâf atana
Bazen sabredemez surat asar,kendine çatana
Valla bir başka âlem’dir şu gurbetin Hocaları.

Câmî’yi beklemektir. Gün boyunca onun işi
Arkası sağlam değilse,herkese geçiremez dişi
..

Devamını Oku
Abdullah Takım

Her gün yeni bir icat,vermiyorsa mutluluk,
Yarına güvenmişken,geçmişi arar olduk.

Oysa her yeni buluş,mutlu etmiyor bizi,
Gözden geçirmek gerek,yeni düşüncemizi.

Gece-gündüz çalışıp,hükmedecekti güya,
..

Devamını Oku
Nazende Kaya

ÇIKMAZLARDAYIM

Hayale aldandım boşuna yandım
Ay küstü durdu zaman
Yıldızlar söndü çıkmazlardayım
Demek sende herkez gibisin

..

Devamını Oku
Mustafa Çelebi

Bazı parazitler biz bağırsakta, bağırmasakta yaşamaya devam edecektir. Öyle parazitler vardır ki, sizin koynunuza girerde, fark bile etmezsiniz. Kan emerler, hemde çok emerler. Parazitlere bağırsanız, duymazlar. Öldürmeye kalkışsanız kendi canınız acır.
Parazitlere bağırmakla birşey elinize geçmez. Tatlı söz ilede yerinden oynatamazsınız. Öyle parazitler vardır ki, insan feriştahi olmuşlardır, gördükleri insanın kanı ne kadar tatlı, ne kadar acı; bir bakışta anlayı verirler. Sahte parazitlerde vardır ama sahtelerden pek zarar görmezsiniz. Bizim bugünkü dersimiz ' Parazitler nedir? ' olacaktır.
Efendim öncelikle parazitlerimizi tanıyalım. Misal olarak birkaç tanesini saymaktan yanayım şahsen.

1) Oksiyürler
Bu parazitlerin boyu 1,50 ile 1,80 arasıdır. Insanın bağırsağını deşerler, oraya bir girdiklerinde dahada çıkmazlar. Bağırsak sapığıdır bunlar. En sevdikleri öpüşmektir. Öpüştükçe yumurtalarını bagırsağa yerleştirir ve sonra doğrar atarlar insanı. Bundan dolayı kaşıntı olur, çok kaşınırsınız. Bu tür Parazitlere bolca kaşıntı olduğunuzdan, nereye gitseniz kaşıntınız görünür. Peşinizi birakmaz, sülük gibidirler. Bir yapıştı ya, daha da ayrılmaz.

..

Devamını Oku
Mesut Çiftci

Depresyona girmişsin,
Uyku nedir bilmiyor,
Hiçbir şeyden zevk almıyormuşsun.
Anlamıyorum seni
Ya da depresyona girmiş herhangi birini.
Neden depresyona girer insan,
Neden zevk almaz olur yaşamaktan?
..

Devamını Oku
Murat Çetin 2

Yalanla yoğrulur yalanla
İmitasyon(1) sevdalar
Yalanla yoğrulur
Musalla taşına(2) kadar
Ajite hayatlar(3) doğurur
İnsanca
Yaşatmak, yaşatılmak varken
..

Devamını Oku
Nazende Kaya

İNTİHAR

Μ ι α Τ ο υ ρ κ α λ α α υ τ ο κ τ ο ν η σ ε ! !

Sebebe ve kültürel yapıya bağlı olarak intihar; aşağılanabilir yada yüceltilebilir..
İntihar düşüncesi; kişinin başa çıkamayacağı, ağır duygulasal acılardan çıkabilir..
Algı olarak; kültüre, dine, sosyal çevreye bağlı olarak değişir..
..

Devamını Oku