Depreme Hazırlıkta Bugünden Yarına...

Aynur Uluç
498

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Depreme Hazırlıkta Bugünden Yarına...

O feci depremin olduğu günün üzerinden sekiz yıl geçti. Her on yedi ağustosta o günü yeniden anımsarız. Ancak, duyarlı çevrelerde dahi yapılan etkinlikler, deprem günü ve sonrasında neler olduğunu yeniden konuşmaktan öteye pek geçmez maalesef. Bir başka deyişle; konu üzerinde konuşur ve konuşmuş olmanın verdiği rahatlamışlıkla hayatımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Oysa geçmiş üzerinden değil, gelecek üzerinden düşünüp bize düşen sorumluluk alanlarının farkında olmak lâzım.

Bu noktada, düşünmeye başlangıç olması bakımından bazı bilgileri hatırlamakta fayda var.

Kaza ölümlerinin % 10’u ilk beş dakika içinde, % 54’ü ise ilk yarım saat içinde meydana gelmektedir. Bir başka deyişle; olay yerinde ilk beş dakika içerisinde uygulanacak etkili bir ilk yardım ile ölümlerin yaklaşık yarısını önleme şansı vardır.

Bir başka gerçek daha:

“Dünyadaki büyük depremlerden elde edilen rakamlara göre, enkaz altından canlı çıkarılanların yalnızca % 3 ü uzman arama kurtarma ekiplerince kurtarıldı...”

Bu demek oluyor ki; deprem gibi felaket durumlarında ilk yardıma koşacak olan kişiler, profesyonellerden önce en yakınımızdaki komşularımızdır. İnsanlar arası paylaşımın fazla olduğu yerlerde deprem sonrasında insan hayatını kazanmaya yönelik güçlü ilişkiler kuruldu. Deprem öncesi çalışmalara yönelik referans buradan geliyor.

Toprakları deprem kuşağında olan bir ülkede yaşıyoruz. Bir gün Adana sallanıyor ansızın, başka bir gün Tekirdağ. En büyük şehrimiz İstanbul ise, konuyla ilgili uzmanların araştırmalarına göre, büyük bir deprem bekliyor maalesef...

Bu kritik süreçte yetkililerin yapmaları gereken mutlaka çok şey var. O bölümü saklı tutarak çuvaldızı kendimize batırdığımızda ise gördüğüm şey şu: Biz de bekliyoruz vatandaş olarak. Konuya ilişkin yapılabilecek hiç bir müdahalemiz olamazmış gibi, öylece… atıl bir şekilde bekliyoruz. İlk adım olarak yapılacaklar listesinde; “bilgilenmenin önemi”, açıkta oysa...

Ancak tek başına ilk yardım eğitimiyle ilgili filan değil bilgilenmeden kastım. Deprem öncesinde - esnasında ve sonrasında nasıl davranılması gerektiğinden başlayıp, yangınla mücadele yöntemleri ile; binaların hasarları konusunda hiç değilse kabaca fikrimiz olmasını sağlayacak kadar öğrenilmiş yapı bilgisi ile; yaralıların aciliyetine göre tasnif edilip, sonrasında o sıra takip edilerek onlara seri müdahale edilmesi anlamına gelen “triyaj” kavramı ile; enkazlara girilebilir boşluklardan kendimizi can havliyle rast gele bir yerinden içine atmak yerine var olan açıklıkları koruyacak yöntemleri öğrenmek bilgisi ile; o sıcak ortamda aklımıza geldiği gibi değil, önce bir ekip oluşturup, sonra ekip mantığının işleme şeklini oluşturabilecek ön donanımla; bugüne dek yaşananlardan dersler çıkarabilmek için 'afet hukuku' hakkında bilgilenmekle değişebilecek şeylerden söz ediyorum.

On yedi ağustosda ölenleri hatırlayacağız her yıl olduğu gibi. Elbette üzüleceğiz, canımız yanacak. Ancak hatırladık ve üzüldük diye insan olmaklığımızın vicdanı rahatlamasın hemen öyle. Burada bir suçlu aramak değil niyetim; kendimizi yargılamak da... “Vatandaşın daha duyarlı olmamaktan başka suçu yoktur çünkü...”*

Sözlerimi izleyicisi olarak katıldığım Avukat Erbay Yücak*’ın afet hukuku seminerlerinden anımsadığım bir cümlesi ile tamamlamak istiyorum.

“Sorumluluk tartışmasının farkında olmak lazım. Önleyici çabanın arama kurtarma eğitimi ile olamayacağını artık biliyoruz.”*

Aynur Uluç

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 18.8.2006 22:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu

    Burada da asılı dursun:

    'Kaza ölümlerinin % 10 ‘u ilk beş dakika içinde, % 54’ü ise ilk yarım saat içinde meydana gelmektedir...Olay yerinde ilk beş dakika içerisinde uygulanacak etkili bir ilk yardım ile ölümlerin yaklaşık yarısını önleme şansı vardır.

    Başka bir gerçek daha:

    “Dünyadaki büyük depremlerden elde edilen rakamlara göre, enkaz altından canlı çıkarılanların yalnızca% 3 ü uzman arama kurtarma ekiplerince kurtarıldı...”

    Cevap Yaz
  • Yunus Güzel
    Yunus Güzel

    Acıların yıldönümü, belki mutluluklarınki gibi keyifli olmasa da; yeni acılar yaşamamak adına uyarıcı olma görevini yerine getirir. Tabiki, duyarlı ve yürekli insanların, doğru ve içten uyarılarıyla... Acıttın, ama sağol...

    Cevap Yaz
  • Ali Aydoğdu
    Ali Aydoğdu

    keşke herkes bir konu hakkında duyarlılık gösterirken senin kadar gerçekçi olabilse ...

    o zmaan hem kendileri bilinçli olur hemde çevresine yardımcı olurlardı ....


    ......bu konu üzerine ne kadar yıprandığını tahmin edebilmek güç değil yazdıklarından

    seni okudukça eksik kalan insanlığımı yargılıyorum

    örnek oluyorsun

    teşekkürler

    Cevap Yaz
  • Burak Gökçen
    Burak Gökçen

    16 Ağustos günü bir seminer vardı Kocaeli'de... kalktım gittim... konunun uzmanları 120 dakika boyunca tartıştı... en çok ne tartışıldı biliyor musunuz? hangi konuşmacının, kendisine verilen süreyi (20 dk.) aştığı... durum bu.......... saygılarımla..............

    Cevap Yaz
  • Zafer Zengin
    Zafer Zengin

    ..

    Doğayı ciddiye almak lazım, kibirli, müsrif, kurnaz
    insanoğlu güya doğayı insan zannedip kandırdığını sanıyor.

    Acı fakat böyle.

    Aklı başında insanlar, aklı başında projelerle, aklı başında (cebinde olmayan) insanlarla birlikte olmalı.

    Doğanın kendini hatırlatması pek acıdır.

    Umarım yazınız ciddiye alınırda bir kaç kişide olsa
    bir pat çıkartır kendine. Umutsuzluğu bize o kadar çok aşılamışlar ki, hem kendimize hem doğaya yabancılaşmışız. Umarım aklımı olduğu yere devşiririz.

    Saygı ve selamlarım

    ..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Aynur Uluç